Özel sektörde aranan niteliklere sahip olamayan birçok mezun, hayatını idame ettirebilmek için kendi alanı dışındaki işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Ne kendini geliştirme fırsatı bulabiliyor ne de tecrübe edinme fırsatını. Elinde sadece diploması oluyor. Pek bir değeri kalmayan.. 
KPSS sürecini seçen İİBF mezunlarının durumu ise daha stresli ve uzun bir yol.

 
Dilediği puanı alamadıysa, bu kadar hazırlanmışken 1 sene daha deneyeyim diye tekrar bu sürecin içinde ilerliyor. Ama sınava girebilmek bile işsizlik koşullarında çok zor. Sınav ücretleri çok yüksek. Bunun yanı sıra, alan sınavları sadece belirli şehirlerde yapılıyor. Tek gün de sürmüyor. Yol parası, konaklama ücreti, sınav ücreti derken İİBFliye fatura büyüyor da büyüyor. 
Sınav bitti, bu sefer dilediği puanı aldı diyelim, bir bekleme dönemi başlıyor. Bu dönemin ne kadar süreceği belirsiz. Alımlar, sınavlar ve sınav sonuçlarıyla ilgili bir takvim yok. Üstelik, yaklaşık 500 bin İİBF mezunu işsiz var fakat verilen kadro sayısı da yetersiz. Neredeyse her sokak başında bir İktisadi ve İdari Bilimler  Fakültesi var. Sayısı çok fazla ve verilen iş imkanıyla orantısız olarak artıyor. 
Kurum sınavlarında bir de Kurum içi haksızlığı var. Lisans okuyup üzerine yıllarca hazırlanan ve  bütün konulara hakim binlerce işsiz kişinin istihdam edilmesindense, önlisans mezunu ve zaten çalışan birinin Kurum içi sınavıyla yükseltilmesi ne kadar adaletli? Mülakata dayalı değerlendirme sisteminin de değiştirilmesi lazım. Daha fazla şeffaflık için nihai listenin tüm adaylara ilan edilmesi gerekli. Zaten bunca dersle yükü büyüyen İİBFli bir de bazı kurumlar YDS şartı istediğinden, YDS de çalışmak durumunda kalıyor. Bir kurumun YDS ile alakası yoksa bile bu şart var.Her şey durumu daha da zorlaştırmak için sanki. 

  Kpss süreci çok zor ve uzun bir yol. Mecburiyetten bu süreci bırakıp başka işlerde çalışmak zorunda kalan çok fazla insan var. Belli şeyleri aştıktan sonra tekrar sınava hazırlanma sürecine girmek isteyenler de oluyor. Bu seferse önlerine yaş engeli takılıyor. Emeklilik yaşı bile 65 iken kamuda 35 yaş sınırının olması büyük haksızlık. Sanki her şey İİBF'nin önüne engel olarak koyulmuş. İİBF mezunları, bu zorlukların biraz olsun hafifletilmesini, devletine hizmet etmek için beklerken sürecin biraz daha kolaylaştırılmasını ve artık seslerinin duyulmasını talep ediyor.

Kapıların demir kapı olduğu caresizliklerinin arttığı bir dönemde Kamu alımlarında uygulanan 35 yaş sorunsalıni aşmak için Kamu İstihdam mağduriyetleri ve dayanışma platform sözcüsü Kenan AKBULUT geçtiğimiz pazartesi Rize Adliyesinde 35 Yaş mağduriyetini Anayasa mahkemesine taşıdı.
Kenan AKBULUT "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 21. maddesi mucibince her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir hükmü âmirdir. 1982 Anayasasının 70. maddesi mucibince kamu hizmetlerine girmede görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez hükmü âmirdir. 
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ek 40. maddesinde yer alan mesleğe özel yarışma sınavıyla kabul olunacak giriş sınavının yapıldığı yılın ocak ayının birinci günü itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olmak hükmü başta devletin tarafı olduğu bölgesel ve uluslar arası insan hakları sözleşmeleri olmak üzere TC 
Anayasamızın 70. ve 90. maddelerine aykırılık teşkil etmekteydir.Umudumuz var Anayasa Mahkemesi Çağımızın gereklerine uygun davranacağını ülkemizde kendini yetişme imkansızlığını dikkate alıp Kamu alımlarında uygulanan 35 üst yaş sınırını tamamıyle kaldıracağı inancını taşıdığını belirtti.