Milli Eğitim Bakanı İsmet YILMAZ Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezinin bu sene uygulamaya koyduğu sınav yerlerine son giriş saatinin 09.45 olması geç gelenlerin sınava alınmaması ile ilgili uygulamayla ilgili olarak konuştu. Bakan YILMAZ konu ile ilgili olarak Kamu Denetçiliği Kurumunun çalışma yaptığını ve raporunun beklendiğini belirtti.

Konu ile ilgili olarak Bakan YILMAZ şunları söyledi. ‘’Kamu Denetçiliği Kurumunun raporu henüz çıkmadı, inceleme yapacak. İnceme yaptıktan sonra Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından verilen raporların hükümlerin, diğer kamu kuruluşları tarafından uygulanması lazım. Dolayısıyla, bakalım bir raporunu versin. Raporunu verdikten sonrada yeniden bir değerlendirme yapılabilir. Kamu denetçiliği kurumu raporu bir çözüm olacaktır diye düşünüyorum. Kamu denetçiliği kurumu çok saygın bir kurum. Çok değerli hukukçular var, başkanı ve üyeleri. Her birisine sonsuz güveniyoruz. Onların vereceği karar bu konudaki sorunu herkesin kabul edebileceği bir noktada çözüme kavuşturacaktır. Önce rapora bakalım. Çünkü bir sınav yapıldı birde yeni bir sınav yap denildiğinde acaba önde arkada sıralama önemli biliyorsunuz. Kamu denetçiliği raporunu beklemek lazım"

Öğretmenlik Mülakatlarında torpil yapıldığı iddialarına ilişkin olarak "Mülakatla alırken eşinizi dostunuzu kardeşinizi alıyorsunuz, torpil işliyor gibi suçlamalar var. Milli Eğitimin başarıya ulaşmasında en çok memnun olacak kimse benimdir, değil mi? Milli Eğitim başarısız olursa kime soracaktır? Öncelikle Başbakan ve Milli Eğitim Bakanına. Türkiye de, bu üzerlerine almış oldukları emaneti hakkıyla götüremediler, diyecektir. Eşiniz, dostunuz, kardeşiniz bile olsa, dükkanı batırırsa dükkanı ona emanet etmezsiniz? Dolayısıyla kardeşiniz dahi olsa, batıracaksa siz 'kusura bakma, teşekkür ediyorum kardeşim ama Cratosslot bu dükkanı sana teslim edemem' dersiniz. İşi ehline vermezseniz, o verdiğiniz kimseye iyilik yapmıyorsunuz. Siz hem o kişiye hem de ülkenin geneline sıkıntı ve problem oluşturuyorsunuz. Bizim inancımızda vardır, emaneti ehline verme. Eski usulde nasıl oluyordu? KPSS sınavına giriliyordu. Test a, b, c, d, bildiniz, ister 80 aldınız ister 90 aldınız. Sadece bu 80 ve 90'a bakılarak bir öğretmen atansa doğru yapılmış olur mu? Olmaz diye, düşünüyoruz. Niçin? Öğretmenlik anladığını, anlatabilmedir. Öğretmenlik, beden dilini kullanabilmedir. Öğretmenlik karşı taraftakini ikna edebilmedir. Sadece bir test dolduraraktan aldığınız puan, anladığını anlatmaya yetmez. Bilginize yeter ama anladığınızı anlatmaya yetmez. Beden dilini kullanabiliyor mu, buna yetmez. Hatta bununla ilgili kanunu çıkarırken, Milli Eğitim Komisyonunda bir muhalefet partisi milletvekili dedi ki 'Bunlara psikoteknik rapor da talep edilmesi gerekir'. Aslında bu da doğru ve yerinde bir talepti. Bakın şimdi otobüs şoförlerine ehliyet verilirken, bu rapor da isteniyor. Dolayısıyla da günümüzde öğretmenlerin hakkıyla, liyakatıyla, ehliyetiyle bu görevi yapabilmesi için daha ilave unsurların da aranması gerekir diye düşünüyorum." Şeklinde konuştu.

Bakan YILMAZ para ile tez yazdırıldığı iddialarına ise "Eğer böyle bir işlem yaparsa yapan kim ise kendisine kötülük ediyor, başkasına değil. Dolayısıyla sahte, yanlış, başkasının emeği üzerinden belli bir derece almak öncelikle o kişiye en büyük zarardır. Yükseköğretim Kurulumuz üzerine düşeni yapar." Şeklinde cevap verdi.

Kamubulteni.com KONYA