Yusuf Tekin’in Bavulu..
Yusuf Tekin’in Bavulu..
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, cuma günü İstanbul Adalar’da gerçekleştirdiği ziyaret sırasında hem öğretmenlerle hem de vatandaşlarla kurduğu samimi diyaloglarla gündem oldu. Bir vatandaşın, “Birçok şeyi yıktınız kafamda” sözlerine içtenlikle “Öyle mi?” diye karşılık veren Tekin, vatandaşın devamındaki “Çok minnettarım, samimiyim” sözlerini tebessümle dinledi. Ardından mücadeleye ve özel hayatına dair dikkat çekici bir ayrıntı paylaştı: “1 Eylül’den beri eve gidiyorum bavulumu değiştiriyorum, tekrar gidiyorum. Eşim bana diyor ki, ‘Bavulu havalimanına gönderelim.’ Aynı geminin yolcusuyuz, ben elimden geldiğimce mücadele veriyorum.” Bu ifadeler, yalnızca bir bakanın yoğun mesaisini değil; eğitime adanmış bir yaşamı, aileden feragat edilerek yapılan fedakârlıkları ve devlet adamlığı sorumluluğunu da yansıtıyor. Görev Sürecinde Bitmeyen Çaba 4 Haziran 2023 tarihinde göreve başlayan Tekin, yaklaşık 2,5 yıldır sahada aralıksız çalışıyor. Gittiği illerde sadece planlı toplantılarla yetinmiyor; yolda gördüğü okullara sürpriz ziyaretler yapıyor. Öğrencilerle sohbet ediyor, öğretmenlerle dertleşiyor, velilerin taleplerini dinliyor. Hizmetliden yöneticisine kadar herkesle tokalaşarak gönüllere dokunuyor. Atalarımızın dediği gibi, “Yerinde görmek başka, uzaktan bakmak başkadır.” Tekin de sorunları masa başında değil, sahada, öğretmenlerin ve öğrencilerin yanında tespit edip çözmeye gayret ediyor. Yıllardır çözülemeyen birçok konunun üzerine bizzat gidiyor. Öğretmen Odaklı Bir Yaklaşım Göreve başladığı günden bu yana Tekin’in önceliği öğretmenler oldu. Öğretmen–veli görüşmelerinden kayıt sistemine, yer değiştirmelerden okul yönetimlerine kadar pek çok düzenleme yapıldı. Öğretmenlerin taleplerini doğrudan dinleyen Tekin, istişare kültürünü güçlendirdi. Atalarımız, “Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.” der. Tekin de kararlarını istişareyle alıyor; öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin görüşlerini dikkate alarak adımlar atıyor. Halktan Kopmayan Bir Bakan Bakan Tekin’in dikkat çeken en önemli özelliklerinden biri de halkla iç içe olması. Gittiği illerde lüks protokolleri değil, sade karşılamaları tercih ediyor. Vatandaşlarla tokalaşıyor, esnafla konuşuyor, öğrencilerin sırasına oturuyor. Ayrıca gittiği yerlerde yıllardır otellerde değil, devletin misafirhanelerinde kalıyor. “Gönülden gönüle yol vardır” sözü, Tekin’in toplumla kurduğu bağı özetler nitelikte. Makamı halktan uzaklaşmak için değil, halka yaklaşmak için kullanan bir devlet adamı profili çiziyor. Bavul: Fedakârlığın ve Mücadelenin Metaforu Tekin’in “bavul” ifadesi, yalnızca yoğun tempoyu değil, aynı zamanda bir mücadele yolculuğunu simgeliyor. Sürekli şehir şehir dolaşan, bavulunu değiştirip tekrar yollara düşen bir bakan… Bu tablo, eğitime adanmış bir hayatın fedakârlığını gözler önüne seriyor. Kalıcı Çözümler İçin Mücadele Tekin’in uyguladığı politikalar kısa vadeli çözümlerle sınırlı kalmadı. Eğitim sisteminin köklü sorunlarına kalıcı çözümler getirmeyi amaçladı. Kayıt sisteminde adaletin sağlanması, öğretmen atamalarında şeffaflık, mülakatların kaldırılması, öğretmen buluşmaları ve seminerler sahaya doğrudan yansıdı. Atalarımız, “Yiğit er meydanında belli olur.” der. Tekin de eğitimdeki sorunlardan kaçmak yerine üzerine giderek kararlı bir şekilde çözüm üretmeye çalışıyor. Sonuç: Gönüllere Dokunan Bir Bakan Yusuf Tekin’in İstanbul Adalar ziyaretinde sarf ettiği “bavul” sözleri, halkın yüreğine dokundu. Bu ifadeler yalnızca bir yorgunluğu değil; aynı zamanda eğitime adanmış bir ömrün, sabrın ve fedakârlığın sembolü oldu. Bugün Tekin’in bavulu, eğitim yolculuğunun sembolü haline geldi. O bavul, yalnızca kıyafet değil; umut, azim ve kararlılık taşıyor. Ve görünen o ki, Yusuf Tekin bu yolculuğa gönül vererek devam edecek. İşte o görüntüler