Genç, yaşlı, çocuk herkes tehlikede! Gözlerinizde bu belirti varsa geçmiş olsun!

Göz tansiyonu olarak da bilinen glokom, görme kaybına yol açabilen ve belirti göstermeden ilerleyen bir göz hastalığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, bu hastalıktan korunmak için gözlerin düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.

Genç, yaşlı, çocuk herkes tehlikede! Gözlerinizde bu belirti varsa geçmiş olsun!

Göz sinirinin kalıcı olarak hasar gördüğü ve göz içi basıncının arttığı bir göz hastalığı olan glokom, göz tansiyonu olarak da adlandırılıyor. Bu hastalık, görme kaybına neden olabilen ve hiçbir belirti vermeyen bir hastalıktır. Göz içindeki sıvının akışında bir sorun oluştuğunda, göz içi basıncı yükselir ve görme sinirine zarar verir. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, glokomun nasıl teşhis edildiği, nasıl tedavi edildiği ve tedavi sonrası nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, göz tansiyonu olarak da bilinen glokomun, hiçbir belirti göstermeden ilerleyerek görme kaybına neden olabileceğini söyledi. Yakar, bu nedenle ölçüm testi yapıldığını belirtti. Glokom'un her yaşta görülebileceğini fakat 40 yaş üstünün risk grubunda yer aldığını söyledi. 

göz hastalıkları

SON ANA KADAR GİZLİ KALABİLİR

Göz tansiyonu olarak da tanımlanan glokom, görme alanının merkeze doğru daralarak görme kaybına yol açan ve hiçbir belirti vermeyen bir göz hastalığıdır. Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, glokomun en yaygın ve en tehlikeli türünün, görme sinirindeki hasarın ilerlemesiyle birlikte aniden görme kaybına neden olduğunu ve bu aşamada tedavinin mümkün olmadığını belirtti. 

Glokomun daha nadir görülen bir türü ise, göz içi basıncının çok yüksek seviyelere ulaşmasıyla, gözde ağrı, kızarıklık, bulanıklık, ışık haleleri, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetlere sebep olur. Glokom riski, 40 yaşından büyüklerde, aile öyküsü olanlarda, diyabet hastalarında, yüksek miyop ve hipermetroplarda, kortizon içeren ilaç kullananlarda, göz yaralanması yaşayanlarda, göz iltihabı geçirenlerde, migreni olanlarda daha fazladır. Glokom şüphesi, rutin göz muayenesinde göz içi basınç ve görme siniri kontrolü ile ortaya çıkar. 

Kesin tanı için, kornea kalınlığı (pakimetre), görme alanı ve göz tomografisi (OCT) testleri yapılır. Bu testler sonucunda, göz içi basıncı normal olsa dahi, görme sinirinde hasar görülürse, glokom tanısı konur.

göz hastalıkları

DÜZENLİ MUAYENE ÖNEMLİ

Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, glokomun tedavi yöntemleri ve önlemleri hakkında şunları söyledi: 

“Glokomun öncelikli tedavisi (erişkinlerde) çeşitli göz damlaları yardımıyla göz tansiyonunu düşürmektir. Bunun için çeşitli lazer işlemleri de uygulanabilir. Tüm bu seçeneklere rağmen göz siniri hasarı devam eden hastalarda cerrahi olarak göz tansiyonun düşmesi sağlanır. Bebeklik ve çocukluk çağı glokomunda genellikle ilk tercih cerrahidir. Hastalıktan korunmak için düzenli aralıklarla göz muayenesi olmak en değerli yöntemdir. Ailenizde glokom tanısı almış birey varsa her göz muayenesinde bunu göz doktorunuzla paylaşınız. Kortizonlu herhangi bir ilacı doktorunuzun tavsiye ettiğinden fazla sürede kullanmayınız, böyle bir ilaç kullanıyorsanız muhakkak göz doktorunuza haber veriniz.”

Dr. Yakar, glokomun önlenebilir körlüklerin başında geldiğini ve tanı konduktan sonra yapılması gerekenleri şöyle anlattı: 

“40 yaş üzerindeyseniz muhakkak açlık kan şekerinizi yılda bir ölçtürünüz. Şeker hastalığı tanınız varsa bunu göz doktorunuza muhakkak belirtiniz. Glokom tanısı alanlar öncelikle göz hekiminizin önerdiği tedaviyi muhakkak uygulamalısınız. Eğer tedavi olarak göz damlaları seçildiyse, ilaçlarınızı bir göz hekimi kesene kadar bırakmamalısınız, biter bitmez hemen temin etmelisiniz. İlaçlarınızı düzenli ve saatinde kullanmalısınız. İlaçlarınızı damlatırken, farklı iki ilaç arasında en az 10-15 dakika süre vermelisiniz, peş peşe damlatmamalısınız. Göz doktorunuza kontrole gelirken glokom damlalarınızı muhakkak vaktinde kullanıp gelmelisiniz, yanınızda bulundurmalısınız. Daha önce yapılmış testler ve kayıtlı ölçümler varsa bunları da beraberinizde getirmelisiniz. Özellikle birinci derece akrabalarınızı glokom tanısı aldığınıza dair bilgilendirmeli ve onların da muhakkak göz muayenesinden geçmelerini önemle tavsiye etmelisiniz. Unutmayın ki glokom önlenebilir körlük nedenlerinin en başında gelmektedir.”