AYM'den Milyonlarca Çalışanı İlgilendiren Emsal Karar: İşe İade Davalarında 'Çifte Başvuru' Zorunluluğu Kaldırıldı

Anayasa Mahkemesi (AYM), işe iade davası açmak isteyen çalışanlar için büyük bir kolaylık sağlayan emsal bir karara imza attı. Artık işçilerin, asıl işveren ve alt işverene (taşeron) karşı birlikte arabulucuya başvurma zorunluluğu olmayacak. Yüksek Mahkeme, bu şartın 'hak arama özgürlüğünü' kısıtladığına hükmetti.

AYM'den Milyonlarca Çalışanı İlgilendiren Emsal Karar: İşe İade Davalarında 'Çifte Başvuru' Zorunluluğu Kaldırıldı

Anayasa Mahkemesi (AYM), işe iade davası açmak isteyen milyonlarca çalışanı doğrudan etkileyen tarihi bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, İş Mahkemeleri Kanunu'nda yer alan ve işçinin hem asıl işverene hem de alt işverene (taşeron) karşı birlikte arabulucuya başvurmasını zorunlu kılan hükmü Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti.

Önceki düzenleme, işten çıkarılan bir çalışanın, işe iade talebiyle arabuluculuk sürecini başlatırken, çoğu zaman haberdar bile olmadığı asıl işvereni de tespit edip sürece dahil etmesini şart koşuyordu. Bu durum, hak arama sürecinin başında işçinin omuzlarına ağır bir araştırma ve ispat yükü bindiriyor, adalete erişimi zorlaştırıyordu.

Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararda AYM, bu zorunluluğun Anayasa'nın "hak arama hürriyetini" güvence altına alan 36. maddesi ile temel hakların sınırlanmasına ilişkin 13. maddesine aykırı olduğunu belirtti. Yüksek Mahkeme, ilgili kuralın işçiye "katlanamayacağı bir külfet" yüklediğini ve mahkemeye erişim hakkını ölçüsüz bir şekilde kısıtladığını vurguladı.

Bu iptal kararı sonrası, işe iade davası açmak isteyen bir çalışan, artık yalnızca kendi iş sözleşmesinin tarafı olan işverene karşı arabuluculuk sürecini başlatabilecek. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı gibi hukuki detaylar, dava sürecinin başında işçinin karşısına bir engel olarak çıkmayacak.

AYM'nin bu adımı, özellikle taşeron sistemi içinde çalışan yüz binlerce işçinin hak arama yollarını önemli ölçüde sadeleştirerek, adalete erişimlerini kolaylaştıran kritik bir güvence olarak görülüyor. Karar, Türk iş hukukunda emsal niteliği taşıyor.