Yapay zekanın (YZ) istihdam piyasasını altüst edeceği endişeleri sürerken, Amerikan yatırım bankası devi Morgan Stanley'nin yayınladığı son analiz, bu korkuları umuda dönüştürdü. Bankanın uzmanlarına göre, YZ teknolojilerinin yükselişi, en çok tartışılan alanlardan biri olan yazılım geliştiriciliği için bir tehdit değil, tam aksine dev bir fırsat kapısı aralıyor.

Morgan Stanley raporunda, "YZ destekli kodlama araçları işleri ortadan kaldırmıyor; aksine hem geliştiriciler hem de teknoloji şirketleri için yepyeni imkanlar yaratıyor" denilerek, sektördeki paradigmaları değiştiren bir bakış açısı sunuldu.

Analist Sangeet Singh'e göre, yapay zeka sayesinde artan verimlilik, şirketlerin çok daha kapsamlı ve karmaşık projeler üretmesini sağlayacak. Bu durum, nitelikli yazılım geliştiricilere olan talebi geçmişe kıyasla katbekat artıracak. ABD ve Avrupa'da yapılan anketler de bu tezi doğruluyor. Bilişim yöneticileri, donanım veya diğer BT hizmetlerinden ziyade, yazılım geliştirme bütçelerini önemli ölçüde artırmaya hazırlandıklarını belirtiyor.

ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu'nun verilerine göre, yazılım geliştirici istihdamının 2033'e kadar her yıl ortalama %1,6 büyümesi bekleniyor. Ancak sektördeki bazı iyimser tahminler, bu büyüme oranının %10'u dahi bulabileceğini işaret ediyor.

Yazılım geliştiriciliğinin parlak geleceği, küresel yapay zeka yatırımlarındaki devasa artışla da destekleniyor. Araştırma şirketi Gartner, dünya genelindeki YZ harcamalarının 2026 yılına kadar 2 trilyon doları aşacağını öngörüyor.

Bu küresel yatırım yarışı, Asya'nın teknoloji devlerini de harekete geçirdi. Güney Kore, 2026 bütçesinde YZ yatırımlarını üçe katlayacağını ve ülkeyi dünyanın en büyük üç YZ gücünden biri yapmak amacıyla 7 milyar dolarlık bir fon oluşturacağını açıkladı. Benzer şekilde, teknoloji devi Nvidia'nın CEO'su Jensen Huang, Çin'in bu alandaki atılımlarına dikkat çekerek ABD'yi yapay zeka yarışında daha proaktif olmaya davet etti.

Tüm bu gelişmeler, küresel rekabetin kızıştığı bu yeni dönemde, kariyerini yazılım geliştirme üzerine kuran gençlerin önünde eşi benzeri görülmemiş fırsatlar olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.