Edirne'de, liyakat ilkesinin göz ardı edildiği bir üniversite ataması yargıdan döndü. Eğitim-Bir-Sen tarafından açılan davada mahkeme, kendisinden yaklaşık üç kat daha yüksek puan alan rakibi yerine atanan doktor öğretim üyesinin atama işlemini hukuka aykırı bularak iptal etti. Karar, akademik atamalarda objektif kriterlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Süreç, Edirne'deki bir üniversitenin doktor öğretim üyesi kadrosu için ilana çıkmasıyla başladı. İlana başvuran iki aday, akademik jüri tarafından değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda Eğitim-Bir-Sen üyesi olan aday 233,2 puan alırken, diğer aday ise 78,4 puanda kaldı. Ancak Üniversite Yönetim Kurulu, bu bariz puan farkını dikkate almayarak 78,4 puan alan adayın atanmasına karar verdi. Bu karar üzerine sendika, üyesinin hak kaybına uğradığı gerekçesiyle konuyu yargıya taşıdı.

Davayı görüşen Edirne İdare Mahkemesi, gerekçeli kararında önemli tespitlerde bulundu. Mahkeme, adaylar arasındaki puan farkının "bariz" olduğuna dikkat çekerek, bu durumun hakkaniyet gereği göz ardı edilemeyeceğini belirtti. Kararda, idarenin sahip olduğu takdir yetkisinin keyfi bir şekilde kullanılamayacağı, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda yüksek puanlı adayın atanmasının esas olması gerektiği vurgulandı.

Bu değerlendirmeler ışığında mahkeme, üniversitenin gerçekleştirdiği atama işleminin hukuka uygun olmadığına hükmetti. Mahkeme kararıyla, düşük puanlı adayın ataması iptal edilirken, ataması yapılmayan yüksek puanlı adayın ise dava tarihinden itibaren mahrum kaldığı tüm özlük ve mali haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildi.

Kararda, Danıştay 8. Dairesi’nin benzer bir konuda verdiği emsal karara da atıfta bulunuldu. Eğitim-Bir-Sen, bu kararı üniversitelerdeki atama süreçlerinin şeffaf, objektif ve liyakate dayalı yürütülmesi adına önemli bir kazanım olarak nitelendirdi.