Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Talat Yavuz, 2013 yılında kaleme aldığı ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran yazısını, son günlerde yaşanan gelişmeler ışığında yeniden gündeme taşıdı. Yavuz, özellikle uyuşturucu kullanımıyla gündeme gelen bazı ünlü isimlerin televizyon ekranlarında yer almaya devam etmesinin, çocuklar ve gençler açısından ciddi bir risk oluşturduğunu vurguladı. Talat Yavuz, paylaşımında dizi oyuncularının toplum nezdindeki rol model etkisine dikkat çekerek, çocukların ve gençlerin bu isimleri örnek aldığını ifade etti. Yavuz, uyuşturucu kullandığı iddia edilen çok sayıda oyuncunun kamuoyuna yansıyan tavırlarının, toplumsal sorumlulukla bağdaşmadığını belirtti. Yavuz, emniyet ve adliye süreçlerinde kameralara yansıyan görüntülerde sergilenen rahat tutumların, uyuşturucu kullanımının sıradanlaştırılmasına yol açtığını savundu. Yazısında, dizilerde adalet ve hukuk mücadelesi veren karakterleri canlandıran oyuncuların gerçek hayattaki davranışlarıyla ciddi bir çelişki içinde olduğunu dile getiren Yavuz, bu durumun ahlaki değerler açısından da yıpratıcı olduğunu kaydetti. Uyuşturucunun yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, toplumun geleceğini doğrudan etkileyen bir tehdit olduğunu belirten Yavuz, gençlerin bu davranışları normalleştirme riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Talat Yavuz, medyanın ve sanat dünyasının, uyuşturucu kullanımına karşı daha sorumlu bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı. Ünlü isimlerin, hak etmedikleri halde “kahramanlaştırıldığını” savunan Yavuz, bunun gençler üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu dile getirdi. Uyuşturucu ve alkolle mücadelede toplumsal hassasiyetin artırılması gerektiğini belirten Yavuz, bu konuda caydırıcı adımlar atılmasının önemine dikkat çekti. Açıklamasının sonunda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) çağrıda bulunan Talat Yavuz, uyuşturucu kullandığı tespit edilen veya bu konuda kamuoyunda ciddi iddialarla gündeme gelen ünlü isimlere ekran yasağı uygulanmasının, toplum sağlığı açısından önemli bir adım olacağını ifade etti. Yavuz, uyuşturucu ile mücadelede yasal boşlukların bulunduğunu savunarak, caydırıcı ve koruyucu tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.