2020–2024 yılları arasında KPSS puanlarıyla gerçekleştirilen öğretmen atamalarına ilişkin veriler açıklandı. Son 5 yılı kapsayan tabloya göre, en çok ve en az atama yapılan öğretmenlik branşları netleşti. Açıklanan verilere göre, öğretmen atamalarında bazı branşlar öne çıkarken, bazı alanlarda ise oldukça sınırlı kontenjan ayrıldığı görüldü. Son 5 yıllık atama verilerine göre Sınıf Öğretmenliği, açık ara farkla en çok atama yapılan branş oldu. Onu Okul Öncesi ve Özel Eğitim Öğretmenliği izledi. En fazla atama yapılan ilk 10 branş şöyle sıralandı: Sınıf Öğretmenliği: 22.800 Özel Eğitim Öğretmenliği: 16.616 Okul Öncesi Öğretmenliği: 15.161 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 10.053 Rehberlik / PDR: 7.853 İngilizce Öğretmenliği: 7.383 İlköğretim Matematik: 6.257 Türkçe Öğretmenliği: 5.936 Lise Matematik Öğretmenliği: 5.202 Fen Bilimleri Öğretmenliği: 4.814 Atama sayıları bakımından orta sıralarda yer alan branşlar arasında sözel ve sayısal alanlar dengeli şekilde dağıldı. Edebiyat, Tarih ve Sosyal Bilgiler branşları bu grupta yer aldı. Edebiyat Öğretmenliği: 4.292 Tarih Öğretmenliği: 3.022 Sosyal Bilgiler Öğretmenliği: 2.981 Beden Eğitimi Öğretmenliği: 2.789 Müzik Öğretmenliği: 2.371 Son 5 yılda en düşük kontenjan ayrılan branşlar ise ağırlıklı olarak alan öğretmenliklerinden oluştu. Özellikle fen ve yabancı dil branşlarında atama sayılarının düşük olduğu dikkat çekti. En az atama yapılan branşlar şöyle: Fizik Öğretmenliği: 2.007 Kimya Öğretmenliği: 1.931 Arapça Öğretmenliği: 1.763 Coğrafya Öğretmenliği: 1.673 Görsel Sanatlar Öğretmenliği: 1.629 İHL Meslek Dersleri Öğretmenliği: 1.347 Felsefe Öğretmenliği: 1.205 Almanca Öğretmenliği: 1.117 Biyoloji Öğretmenliği: 1.067 Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği: 778 Ortaya çıkan tablo, KPSS’ye hazırlanan öğretmen adayları için branş bazlı atama ihtiyacını net biçimde ortaya koyuyor. Son 5 yılın verileri, bazı branşlarda atama şansının daha yüksek olduğunu gösterirken, bazı alanlarda ise rekabetin çok daha yoğun yaşandığını gözler önüne seriyor. Uzmanlar, tercih yapacak adayların yalnızca mevcut yılın değil, uzun vadeli atama eğilimlerinin de dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.