Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı okullarda yaşanan 'norm fazlası öğretmen' sorunu, artık bakanlık koridorlarını aşarak ulusal bir gündem maddesi haline geldi. Binlerce öğretmeni ve ailesini doğrudan etkileyen bu durum, eğitim camiasında büyük bir endişe yaratıyor.

Öğretmen sendikaları, mağduriyet yaşayan eğitimciler için hukuki destek süreçlerini başlatsa da, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in konuya ilişkin kararlarında geri adım atılmayacağı yönündeki açıklamaları, tartışmaları daha da alevlendirdi. Bakanlık, bu adımı öğretmen istihdamında dengeyi sağlama amacıyla attığını belirtiyor.

Ancak bu durum, kurulu bir düzeni olan, çocuklarının eğitimi ve ailevi sorumlulukları nedeniyle tayin istemeyen öğretmenler için ciddi bir mağduriyet oluşturuyor. Yıllarca görev yaptıkları okullardan ayrılmak zorunda kalan öğretmenler, kilometrelerce uzaklıktaki yeni görev yerlerine her gün uzun ve yorucu yolculuklar yapmakla karşı karşıya kalabilir.

Sosyal medyada ve eğitim platformlarında dile getirilen iddialar ise sorunun bir başka boyutunu gözler önüne seriyor. İddialara göre bazı okul müdürleri, belirli öğretmenleri 'norm fazlası' durumuna düşürmek için seçmeli derslerin belirlenmesi sürecine kasıtlı olarak müdahale ediyor. Özellikle bir yıl normu düşürülen bir branşın, sonraki eğitim-öğretim yılında normunun tekrar artması bu şüpheleri güçlendiriyor.

Eğitim uzmanları, bu tür keyfi uygulamaların önüne geçilmesi için 'norm belirleme' usullerinin acilen değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Çözüm olarak ise seçmeli derslerin belirlenmesi ve norm kadrolarının oluşturulması sürecinin, ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulacak tarafsız komisyonlar tarafından yürütülmesi öneriliyor.