İstanbul Çekmeköy'de, Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ın bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürerken, katil zanlısı 19 yaşındaki Mustafa Can Gül'ün babasının açıklamaları gündeme oturdu. Babanın anlattıkları, cinayete giden sürecin ardındaki karmaşık ilişkiyi gözler önüne serdi.

Katil zanlısının babası, oğlu Mustafa Can'ın henüz 13 yaşındayken Savcı Kayhan'ın bir arkadaşının restoranında çalışmaya başladığını ve bu süreçte aralarında çok yakın bir bağ kurulduğunu belirtti. Baba, "Savcıyla adeta baba-oğul gibiydiler. Onu evden alır, kendi oğlu gibi görürdü. Hata yaptığında kızar, hatta döverdi. Oğlum beni baba yerine koymamaya başlamıştı, ailesiyle bağını koparmıştı" ifadelerini kullandı.

Zamanla bu ilişkinin bozulduğunu anlatan baba, gerilimin temelinde parasal konuların yattığını söyledi. Oğlunun bir kız arkadaşı olduğunu ve ona hediye almak için savcıdan para istediğini belirten baba, "Kız arkadaşına altın alacakmış. İş yerinden tazminatını alamamış. Savcı da 'Sana para mara yok' deyince araları açıldı. Bu olaydan sonra savcı, oğlum hakkında uzaklaştırma kararı bile aldırmıştı" dedi.

Oğlunu bu ilişkiden kurtarmak için çok çabaladığını ancak başarılı olamadığını vurgulayan acılı baba, "Çok uğraştım, oğlumu savcıdan koparamadım. 'Evladım, bak kendini katil edeceksin, bizi perişan ediyorsun' dedim ama dinletemedim. Savcıya da gidip 'Uzaklaştırma kararı aldınız, siz de biraz uzak durun' diye konuştum" şeklinde konuştu.

Cinayetin işlendiği gün yaşananları da anlatan baba, oğlunun kandil nedeniyle eve gelip annesinin elini öptüğünü, ardından evden ayrıldığını ve acı olayın yaşandığını belirtti. Yaşanan trajedi sonrası kendi hayatının da altüst olduğunu söyleyen baba, "Evladımdan böyle bir şey beklemezdim. Bu olay yüzünden çalıştığım işimi de kaybettim" diyerek sözlerini tamamladı.