Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitimde teknoloji kullanımında yeni bir dönemin kapısını araladı. 14 Kasım tarihli Tebliğler Dergisi'nde yayımlanan resmi talimatla, Türkiye genelindeki tüm okullarda "Yapay Zeka Etik Kurulu" oluşturulması kararlaştırıldı. Bu adım, yapay zeka uygulamalarının eğitim süreçlerine entegre edilirken etik standartların korunmasını amaçlıyor.

Okul müdürünün başkanlığında kurulacak olan etik kurulları, en az üç üyeden oluşacak. Bu kurullar, okullarda kullanılan yapay zeka araçlarının ve uygulamalarının, MEB tarafından belirlenen yönerge ve kılavuza uygunluğunu denetlemekle sorumlu olacak. Temel amaç, teknolojinin eğitsel hedeflere hizmet etmesini sağlamak ve olası riskleri en aza indirmek.

Peki, bu kurulların temel görevleri neler olacak? Yapay Zeka Etik Kurulları; yapay zeka araçlarının etik ilkelere uygun kullanımı konusunda öğretmenlere, öğrencilere ve velilere rehberlik edecek. Aynı zamanda, yapay zeka uygulamalarıyla ilgili ortaya çıkabilecek etik ihlal şikayetlerini inceleyip karara bağlayacak olan ilk merci olacaklar.

MEB'in belirlediği etik ilkeler oldukça net. Yapay zeka uygulamalarının insan haklarına, milli ve manevi değerlere saygılı olması, şeffaf, güvenli, erişilebilir ve özel hayatın gizliliğini koruması gerekiyor. Özellikle 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na (KVKK) tam uyum, en önemli zorunluluk olarak öne çıkıyor. Bu ilkelere aykırı her türlü uygulama, "etik ihlal" olarak kabul edilecek.

Bir etik ihlal yaşandığında ise süreç kademeli olarak işleyecek. İlk başvuru, okul bünyesindeki etik kuruluna yapılacak ve kurul 15 gün içinde kararını verecek. Okul kurulunun kararına itiraz edilmesi durumunda dosya, İl veya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki kurullara taşınacak. Son itiraz mercii ise Bakanlık bünyesindeki Üst Kurul olacak. Herhangi bir aşamada etik ihlal tespit edilmesi halinde, ilgili yapay zeka uygulamasının kullanımı derhal durdurulacak.