Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesindeki öğretmen ve personelin maaş promosyonu anlaşmaları, Türkiye gündeminin en çok konuşulan konularından biri haline geldi. Yeni yapılan ihalelerde promosyon ücretleri 100.000 TL gibi rekor seviyelere ulaşırken, birkaç yıl önce düşük rakamlara imza atmış olan ilçe milli eğitim müdürlükleri ve personeli büyük bir mağduriyet yaşıyor.

MEB'de promosyon süreci, diğer birçok bakanlığın aksine merkezi olarak değil, ilçe bazında yürütülüyor. Bu durum, ilçeler arasında büyük bir promosyon farkı ortaya çıkarıyor. Özellikle iki yıl önce anlaşma yapan ilçelerdeki personel, bugünün ekonomik koşullarında komik kalan 5.000-20.000 TL gibi rakamlarla yetinmek zorunda kalıyor. Bu da eğitim camiasında büyük bir tepkiye neden oluyor.

Peki, düşük promosyon anlaşması yapan bir ilçe, mevcut sözleşmesini feshedip yeniden ihaleye çıkabilir mi? Teoride evet, ancak pratikte bu neredeyse imkansız. Bir promosyon anlaşmasının süresi dolmadan iptal edilebilmesi için, anlaşmada belirtilen "cayma bedeli"nin ödenmesi gerekiyor.

Anlaşmanın feshindeki en kritik engel ise tam olarak bu noktada ortaya çıkıyor. Belirlenen cayma bedelinin, o ilçede görev yapan personelin tamamı tarafından eksiksiz olarak karşılanması şart koşuluyor. Tek bir personelin bile bu bedeli ödememesi veya ödemek istememesi, anlaşmanın feshini hukuken imkansız hale getiriyor. Bu durum nedeniyle, ilçe müdürlükleri genellikle sözleşme süresinin doğal olarak sona ermesini beklemek zorunda kalıyor.

Eğitim sendikaları ve personel, bu soruna kalıcı bir çözüm bulunması için Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrıda bulunuyor. Yaklaşık 1.5 milyonu aşan personeliyle Türkiye'nin en büyük kamu kurumu olan MEB'in, promosyon ihalesini merkezi ve tek elden yapması talep ediliyor. Uzmanlar, böyle bir merkezi anlaşma ile promosyon rakamlarının 150.000 TL'nin üzerine rahatlıkla çıkabileceğini ve kurum içindeki adalet duygusunun pekiştirileceğini vurguluyor.