Sosyal medya, son günlerde paylaşılan iki maaş bordrosuyla çalkalanıyor. Bir öğretmenin 51.291 TL'lik maaşı ile bir kamu işçisinin 73.156 TL'lik maaşını gösteren dekontların yan yana konulması, kamu personeli arasındaki gelir adaletsizliği tartışmalarını yeniden başlattı.

Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı bir okulda görev yapan öğretmenin banka hesabına yatan ücret ile İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde çalışan bir kamu işçisinin aldığı ücretin karşılaştırıldığı paylaşım, kısa sürede on binlerce etkileşim alarak sosyal medyanın en çok konuşulan konularından biri haline geldi.

Uzun süredir maaşlarının yetersizliğinden şikayet eden eğitimciler, bu tablo karşısında tepkilerini dile getirdi. Mevcut durumda uzman öğretmen maaşlarının ek ders ücretleriyle birlikte dahi kamu işçisinin aldığı ücrete ulaşamadığı, bu durumun öğretmenlerin motivasyonunu olumsuz etkilediği belirtiliyor.

Uzmanlar ise iki meslek grubu arasındaki maaş farkının temel nedeninin, kamu işçilerinin aldığı ek ödemeler olduğunu vurguluyor. Yol, yemek, prim, tazminat ve fazla mesai gibi ek gelir kalemleri, işçi maaşlarını öğretmen maaşlarının üzerine çıkarıyor. Ancak öğretmenler, üstlendikleri sorumluluk ve eğitim seviyeleri göz önüne alındığında bu farkın adil olmadığını savunuyor.

Sosyal medyada başlayan "Eğitimde maaş adaleti" tartışması kullanıcıları ikiye böldü. Bir kesim, "Öğretmenin emeği bu kadar mı?" diyerek maaşların iyileştirilmesi gerektiğini savunurken, diğer kesim ise işçilerin çalışma koşulları ve ek ödemeleri nedeniyle bu farkın normal olduğunu ifade etti. Gündem olan bu karşılaştırma, kamudaki ücret politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönündeki talepleri güçlendirdi.