Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) norm fazlası öğretmenleri, ihtiyaç bulunan okullara resen (isteğe bağlı olmaksızın) atama politikası, eğitim camiasında endişe yaratmaya devam ediyor. Özellikle aile düzenlerini bozan ve öğretmenleri kilometrelerce uzaktaki okullara gitmek zorunda bırakan bu uygulama, sendikaların tüm çabalarına rağmen devam ediyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen istihdamında dengeyi sağlamak amacıyla norm fazlası atamaları konusundaki kararlılıklarını sıkça dile getirdi. Bakan Tekin'in açıklamaları, sürecin geri dönülmez olduğunu ve uygulamanın önümüzdeki 2025-2026 eğitim-öğretim yılında da süreceğini gösteriyor. Bu durum, binlerce öğretmenin gelecek kaygısını artırıyor.

Ancak bu belirsizlik ortamında Kayseri Valiliği'nin attığı bir adım, norm fazlası öğretmenler için yeni bir umut kapısı araladı. Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılı sonunda yayınlanan resmi bir yazıyla, norm fazlası durumundaki öğretmenlere 580 saatlik bir kurs ile "özel eğitim" alanına geçiş yapma imkanı tanındı.

Türkiye genelinde en fazla öğretmen ihtiyacı bulunan branşlardan biri olan özel eğitim, bu alana geçen öğretmenler için hem norm fazlası riskini ortadan kaldırıyor hem de il dışı tayinlerde önemli bir avantaj sağlıyor. Bu sayede öğretmenler, mesleki geleceklerini daha güvenli bir zemine taşıma fırsatı buluyor.

MEB, özel eğitim alanındaki personel açığını genellikle ücretli öğretmenler aracılığıyla kapatmaya çalışıyor. Ancak eğitim fakültesi mezunu ve tecrübeli kadrolu öğretmenlerin, özel bir kursla bu alana yönlendirilmesi, eğitim kalitesi açısından daha olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor.

Büyük ilgi gören Kayseri'deki bu pilot uygulamanın ardından, henüz başka bir il valiliği veya milli eğitim müdürlüğü tarafından benzer bir kurs açılmadı. Şimdi eğitim camiası, norm fazlası sorununa çözüm olabilecek bu "Kayseri modelinin" ülke geneline yayılıp yayılmayacağını merakla bekliyor.