Milli Eğitim Akademisi'nde Statü Kaosu: Öğretmen Adaylarının Emeklilik Hakları Tehlikede mi?

Eğitim-Bir-Sen, Milli Eğitim Akademisi'ne girecek öğretmen adaylarının hukuki statüsüyle ilgili kritik bir rapor yayımladı. Raporda, adayların emeklilik ve özlük haklarından mahrum kalma riskine dikkat çekiliyor. İşte sendikanın 657 sayılı kanun talebi ve tüm detaylar.

Milli Eğitim Akademisi'nde Statü Kaosu: Öğretmen Adaylarının Emeklilik Hakları Tehlikede mi?

Eğitim-Bir-Sen, 2024'te faaliyete geçen Milli Eğitim Akademisi'ne ilişkin hazırladığı kapsamlı raporla, öğretmen adaylarının geleceğine dair önemli endişeleri gündeme taşıdı. Sendikanın raporunda, Akademi'de eğitim görecek adayların hukuki statüsündeki boşluğun altı çizilirken, bu durumun atama bekleyen binlerce öğretmeni nasıl etkileyeceği mercek altına alındı.

Rapora göre, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda Akademi sürecindeki adayların statüsünün net olarak tanımlanmaması, ciddi mağduriyetlere yol açma potansiyeli taşıyor. En büyük endişelerden biri, Akademi'de geçirilecek hazırlık eğitim süresinin hizmet süresinden sayılmaması. Bu durum, adayların emeklilik hesaplamalarında hak kaybı yaşamasına ve görevleri süresince yalnızca kısa vadeli sigorta kollarından faydalanabilmelerine neden oluyor. Ayrıca, bu belirsizlik nedeniyle aile birliği mazeretinin de göz ardı edildiği vurgulandı.

Eğitim-Bir-Sen, bu sorunların çözümü için net bir talepte bulundu. Sendika, Akademi'ye kabul edilen öğretmen adaylarının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde "aday memur" statüsüne alınmasını istiyor. Bu statü değişikliğinin, adaylara hem uzun vadeli sosyal güvence sağlaması hem de memuriyetin getirdiği tam özlük haklarından yararlanmalarının önünü açması hedefleniyor.