Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yeni müfredat düzenlemesi, eğitim camiasında önemli bir tartışma başlattı. Özellikle imam hatip ortaokulları ve liselerinde bilişim teknolojileri ve beden eğitimi ders saatlerinin haftada bir saate düşürülmesi, geleceğin teknoloji ve spor hedefleriyle çelişen bir adım olarak değerlendiriliyor.

Gelişmiş ülkeler, bilimsel, sanatsal ve sportif faaliyetleri eğitim sistemlerinin merkezine koyarken, Türkiye'de atılan bu adım dünya gerçeklerinden bir kopuş olarak yorumlanıyor. Yazılım ve yapay zeka gibi alanlar, artık ülkeler için en kritik ihracat kalemleri haline gelmiş durumda. Savunma sanayiinden sağlığa kadar her sektör, dijital dönüşüm ve yapay zeka destekli uygulamalarla şekilleniyor.

Bu küresel yarışta öne geçmek isteyen ülkeler, çocuklara erken yaşta kodlama ve teknoloji eğitimi vererek geleceğin mühendislerini ve yenilikçilerini yetiştiriyor. Benzer şekilde, sağlıklı nesiller ve geleceğin olimpiyat şampiyonlarını keşfetmek için spora ve bedensel aktivitelere büyük önem atfediliyor.

Ancak Tebliğler Dergisi'nde yayımlanan son karara göre, imam hatip okullarının bazı sınıf seviyelerinde bilişim teknolojileri ve beden eğitimi dersleri yalnızca bir saate indirildi. Özellikle lise son sınıflarda beden eğitimi dersinin tamamen kaldırılması ise ayrı bir eleştiri konusu oldu.

Bu durum, akıllara şu önemli soruyu getiriyor: MEB'in bir yandan katılımı teşvik ettiği TEKNOFEST gibi teknoloji yarışmalarına ve ulusal spor müsabakalarına, öğrenciler haftada sadece bir saatlik dersle nasıl hazırlanacak? Bu kısıtlı süre, Türkiye'nin teknoloji ve spordaki gelecek vizyonunu desteklemek için yeterli olacak mı?