Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye'de yıllardır süregelen ve "anlıyorum ama konuşamıyorum" şikayetiyle özetlenen yabancı dil öğrenme sorununa köklü bir çözüm getirmek için harekete geçti. İngilizce eğitimini baştan sona değiştirmeyi hedefleyen yeni müfredat reformuyla, ezberci anlayışın yerini konuşma ve pratik odaklı bir sistem alacak.

Yeni eğitim-öğretim yılıyla birlikte hayata geçirilmesi beklenen düzenleme kapsamında, İngilizce dersleri artık günlük yaşamla iç içe olacak. Mevcut ders kitapları tamamen yenilenirken, konuların daha iyi pekiştirilmesi amacıyla ünite sayıları azaltılacak. Örneğin, bir eğitim yılında işlenen 12 ünite, 8'e indirilerek öğrencilerin her konuyu daha derinlemesine öğrenmesi sağlanacak.

Sistemin en dikkat çeken yeniliklerinden biri ise öğrencilerin kendi seviyelerine göre eğitim alması olacak. Her sınıfta başlangıç, orta ve ileri düzeyde olmak üzere üç ayrı grup oluşturulacak. Böylece her öğrenci, kendi seviyesine uygun materyal ve aktivitelerle dil becerilerini geliştirecek. Yeni müfredatın temelini ise "Okulda yaşam, sınıfta yaşam, evde yaşam" gibi 8 ana tema oluşturacak.

MEB'in bu tarihi adımıyla temel amaç, öğrencilerin yalnızca gramer kurallarını öğrenmesi değil, aynı zamanda İngilizceyi akıcı bir şekilde kullanarak iletişim kurabilmesi. Bu doğrultuda, her eğitim yılının başında bir önceki yılın konularını kapsayan bir tekrar süreci de uygulanarak bilgilerin kalıcı hale getirilmesi planlanıyor. Yeni modelin Türkiye genelindeki tüm okullarda yaygınlaştırılması hedefleniyor.