MEB Özür Grubu Atamalarında Ocak Dönemi İçin Olumsuz Tablo

Ocak 2026 özür grubu (eş durumu) atamalarını bekleyen öğretmenler için kritik bir tablo ortaya çıktı. Kılavuz yayımlansa bile il emri ve ilçe emri uygulamasının devreye alınması beklenmiyor.

MEB Özür Grubu Atamalarında Ocak Dönemi İçin Olumsuz Tablo

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan ve Ocak ayında eş durumu (özür grubu) atamasıyla yer değiştirmeyi planlayan öğretmenler, 2026 yılı için olumsuz bir tabloyla karşı karşıya. Özür grubu atamaları yılda iki kez, Ocak ve Ağustos aylarında yapılırken; Ocak dönemi için beklentiler giderek düşüyor. 2026 yılı Ocak ayında yapılması öngörülen eş durumu atamaları için Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Personel Genel Müdürlüğü aracılığıyla resmî kılavuzu yayımlaması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl dikkate alındığında, söz konusu kılavuzun Aralık ayının son haftasında ilan edilmesi öngörülüyor. Ancak kılavuzun yayımlanması, öğretmenlerin fiilen yer değiştirebileceği anlamına gelmeyebilir. Ocak dönemi eş durumu atamalarında en büyük sorun, norm ve kadro yetersizliği olarak öne çıkıyor. Çok sayıda öğretmen, eş durumu mazereti bulunmasına rağmen; İl içinde boş norm olmaması Tercih edilebilecek kontenjanların açılmaması nedeniyle tercih dahi yapamama riskiyle karşı karşıya. Milli Eğitim Bakanlığı, 2025 yaz döneminde özür grubu atamalarında tayini çıkmayan öğretmenler için il emri ve ilçe emri uygulamasını hayata geçirmişti. Bu uygulama, çok sayıda öğretmenin mağduriyetini kısmen de olsa gidermişti. Ancak edinilen bilgilere göre, Ocak 2026 özür grubu atamaları için il emri ve ilçe emri uygulamasının devreye alınması beklenmiyor. Bakanlığın bu tür esnek uygulamaları genellikle yaz dönemi yer değişikliği süreçlerinde hayata geçirdiği biliniyor. Ocak ayı eş durumu atamaları için kılavuzun yayımlanması beklenirken, mevcut norm durumu ve uygulama takvimi dikkate alındığında; Yer değiştirebilecek öğretmen sayısının sınırlı kalacağı Çok sayıda öğretmenin atama kapsamı dışında kalacağı öngörülüyor. Öğretmenler ise, eş durumu gibi aile bütünlüğünü doğrudan ilgilendiren bir konuda daha kapsayıcı düzenlemeler yapılmasını talep ediyor.