MEB Öğretmen Atama Kontenjanları: Son 6 Yılın Şampiyonları ve Yükselen Branşlar
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) öğretmen atama kontenjanları belli oldu. Son 6 yıllık verilerle hangi branşların zirvede olduğunu ve yeni atamalarda kontenjanı artan branşları sizler için analiz ettik. İşte Sınıf Öğretmenliği, Özel Eğitim ve diğer branşların detaylı kontenjan durumu.
Öğretmen adaylarının uzun süredir merakla beklediği atama takvimi ve branş dağılımı netleşti. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bütçe imkanları ve ülke genelindeki öğretmen ihtiyacını göz önünde bulundurarak belirlediği kontenjanları kamuoyu ile paylaştı. Son 6 yıllık atama verileri incelendiğinde, bazı branşların istikrarlı bir şekilde zirvede yer aldığı görülüyor.
Geçtiğimiz altı yıllık süreçte en fazla atama yapılan branşlar, Bakanlığın önceliklerini de ortaya koyuyor. Bu dönemde Sınıf Öğretmenliği 30.433 kontenjanla ilk sırada yer alırken, onu 20.489 kontenjanla Okul Öncesi Öğretmenliği, 15.928 kontenjanla Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve 13.903 kontenjanla İngilizce branşları takip etti.
Açıklanan son atama döneminde ise bazı branşların toplam kontenjan içindeki payını artırdığı dikkat çekti. Bu durum, MEB'in güncel ihtiyaç analizinde bu alanlara daha fazla öncelik verdiğini gösteriyor. Özellikle üç branştaki oransal artış öne çıkıyor:
Özel Eğitim Öğretmenliği: Atama kontenjanı içindeki oranı artırılarak bu alandaki öğretmen ihtiyacına verilen önem bir kez daha vurgulandı. Bu branş, oransal olarak en büyük artışı yaşayan alanlardan biri oldu.
Sınıf Öğretmenliği: Geleneksel olarak en çok atama yapılan branş olan Sınıf Öğretmenliği, yeni dağılımda da payını artırarak zirvedeki yerini sağlamlaştırdı ve en yüksek kontenjanın ayrıldığı alan olmayı sürdürdü.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: Bu branş da toplam kontenjan içindeki payını yükselterek en çok atama yapılan alanlar arasındaki yerini korudu.
Ancak açıklanan kontenjanlar, tüm branşlardaki öğretmen adayları için aynı sevinci yaratmadı. Bazı branşlara ayrılan kontenjanların beklentilerin altında kalması, atama bekleyen binlerce öğretmende hayal kırıklığına neden oldu. Bu durum, eğitim camiasında atama sayısının artırılması yönündeki talepleri yeniden gündeme getirdi.