Emsal Karar: Üniversitedeki Liyakatsiz Doçent Atamasına Yargı 'Dur' Dedi
Bir üniversitede, liyakat ilkesine aykırı yapıldığı iddia edilen doçentlik ataması mahkeme kararıyla durduruldu. Bilirkişi raporu, atamada objektif kriterlerin göz ardı edildiğini ortaya koydu. Bu karar, akademik atamalarda liyakatin önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Akademik atamalarda liyakat ilkesinin önemini vurgulayan emsal niteliğinde bir yargı kararı kamuoyu ile paylaşıldı. Bir üniversitede gerçekleştirilen doçentlik kadrosu atamasının, hukuka ve liyakat esasına aykırı olduğu iddiasıyla açılan dava, adaletin tecellisiyle sonuçlandı.
Eğitim-Sen üyesi bir akademisyen adına açılan davada mahkeme, söz konusu atama işleminin yürütmesinin durdurulmasına hükmetti. Kararın temelinde, atama sürecini inceleyen bilirkişi tarafından hazırlanan ve usulsüzlükleri net bir şekilde ortaya koyan detaylı rapor yer aldı.
Bilirkişi raporuna göre, atama sürecinde objektif ve bilimsel kriterlerin dikkate alınmadığı, ilanda belirtilen şartları taşımayan bir adayın kadroya atandığı tespit edildi. Bu durum, atamada liyakat yerine farklı unsurların etkili olduğu iddialarını kanıtlar nitelikteydi.
Mahkeme, bilirkişi raporunu ve sunulan delilleri değerlendirerek atama işlemini "açıkça hukuka aykırı" olarak tanımladı. İşlemin devam etmesi halinde "telafisi güç zararlar doğurabileceği" gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu karar, hukuka aykırı atama sürecinin şimdilik dondurulması anlamına geliyor.
Yargının verdiği bu önemli karar, üniversitelerdeki kadro atamalarında adalet, şeffaflık ve liyakat ilkelerinin korunması adına verilen mücadelelerde kritik bir kazanım olarak değerlendiriliyor.