Eğitim Sen'den 24 Kasım Mesajı: Öğretmenler '9 Çeyrek Altın' Borcunun Ödenmesini İstiyor
24 Kasım Öğretmenler Günü'nde Eğitim Sen, öğretmenlerin artan sorunlarına dikkat çekti. Açıklamada, alım gücünün düştüğü, kariyer basamaklarının ayrımcılık yarattığı ve angarya görevlerin arttığı belirtilerek, hamasi nutuklar yerine kalıcı ve somut çözümler talep edildi.
24 Kasım Öğretmenler Günü, kutlamalardan çok eğitim emekçilerinin birikmiş sorunları ve talepleriyle bir kez daha gündeme geldi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), yaptığı açıklamada, öğretmenlerin her yıl tekrarlanan boş vaatlerden ve hamasi söylemlerden bıktığını belirterek, mesleki ve ekonomik sorunlarına acil çözüm beklediğini vurguladı.
Sendika, öğretmenlerin alım gücündeki dramatik düşüşe dikkat çekici bir örnekle işaret etti. Açıklamaya göre, 10 yıl önce göreve yeni başlayan bir öğretmen maaşıyla 14 çeyrek altın alabilirken, bugün bu rakam sadece 5 çeyrek altına gerilemiş durumda. Eğitim Sen, bu çarpıcı tablo üzerinden "Siyasi iktidar, öğretmenlere 9 çeyrek altın borçludur" diyerek ekonomik kayıpların telafi edilmesi gerektiğini ifade etti.
Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile hayata geçirilen kariyer basamakları sınavının da öğretmenler arasında ciddi bir ayrışmaya ve adaletsizliğe yol açtığı belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki 1 milyonu aşkın öğretmenin sadece 315 bininin uzman veya başöğretmen unvanına sahip olduğu, geri kalan üçte ikilik kesimin ise daha düşük maaşla çalışmak zorunda bırakıldığı kaydedildi.
Açıklamada, yeni müfredat ve artan bürokratik işlemler nedeniyle öğretmenlerin üzerindeki iş yükünün katlandığına da değinildi. Ders dışı faaliyetler, bitmek bilmeyen raporlamalar ve angarya olarak nitelendirilen görevlerin öğretmenlerde tükenmişlik sendromuna yol açtığı ifade edildi. Yetersiz destek personeli nedeniyle öğretmenlerin asli görevleri dışında işlere yönlendirilmesi de eleştirilen konular arasında yer aldı.
Eğitim sistemindeki liyakatsizlik sorununa da parmak basan Eğitim Sen, mülakat sisteminin tamamen kaldırılması gerektiğini savundu. Siyasi kadrolaşma ve torpile dayalı atamaların sona erdirilmesini talep eden sendika, "Biz hükümetin değil, halkın ve öğrencilerimizin öğretmeniyiz" diyerek bağımsız ve liyakate dayalı bir sistemin önemini vurguladı.
Eğitim Sen, öğretmenlerin ve tüm eğitim emekçilerinin taleplerini şu şekilde sıraladı:
- Tüm eğitim çalışanları için yoksulluk sınırı üzerinde, insanca yaşayacak bir ücret.
- Angarya görevlere ve mesai saatleri dışındaki zorunlu etkinliklere son verilmesi.
- Adaletsizliğe yol açan mülakat uygulamasının tamamen kaldırılması.
- Öğretmenler arasında ayrımcılık yaratan kariyer basamakları uygulamasının iptal edilmesi.
- Ekonomik kayıpların telafi edilmesi ve alım gücünün artırılması.
- Okullara yeterli sayıda yardımcı personel istihdamının sağlanması.
Sendika, açıklamasını tüm eğitim emekçilerine yönelik bir birlik ve mücadele çağrısıyla sonlandırdı: "Haklarımız, onurumuz ve geleceğimiz için birleşelim. Unutmayalım ki öğretmen kaybederse, tüm toplum kaybeder."