Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, resmi törenlerdeki anma ve kutlama kültürüne ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Cumhuriyet Bayramı'nda gördüğü, askeri nizamda yürüyen bir öğretmenin kendisini çocukluğundaki katı ve travmatik tören provalarına götürdüğünü belirterek tartışmayı başlattı.

Yavuz, ilkokulda coşkuyla yaşanan bayramların, ilerleyen yıllarda sert bir disiplinle yapılan ve öğrencileri zorlayan provalara dönüştüğünü ifade etti. Günümüzde de bazı çevrelerin, duygudan çok şekle dayalı bu eski anlayışa dönme eğiliminde olduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı posteri veya ara tatilin 10 Kasım'a denk gelmesi gibi suni gündemlerin toplumu oyaladığını ve kimseye fayda sağlamadığını vurgulayan Yavuz, asıl saygının şekilsel gösterilerle değil, ülkenin başarılarıyla gösterilebileceğini belirtti. Yavuz, "Neyi öne çıkarmalıyız: Askeri nizamda yürümeyi mi, yoksa ürettiğimiz İHA’ları, bilimsel başarıları ve teknolojiye yön veren gençlerimizi mi? Günümüz dünyasında değerli olan şekil değil, zekâ ve üretimdir" dedi.

Eğitimin siyaset üstü bir alan olması gerektiğini belirten Genel Sekreter, okulların sürekli yapay tartışmalarla yıpratılmasının en büyük zararı çocuklara verdiğini söyledi. Eğitim sisteminin kronik sorunlarına dikkat çeken Yavuz, "Yıllardır okullardaki güvenlik, temizlik, kırtasiye ve öğle yemeği gibi temel sorunları konuşuyoruz. Sorunu şekilsel gösterilerde değil, sistemin özünde aramalıyız" ifadelerini kullandı.

Talat Yavuz, Türkiye'nin bir anma veya kutlama sorunu olmadığını, asıl meselenin güncellenemeyen zihniyette yattığını dile getirdi. "Gerçek saygı, geçmişi tekrar etmek değil, ondan ilham alarak geleceği inşa etmektir. Gençlerimizin görevi, geçmişin yükünü değil, Atatürk’ün akıl, bilim ve üretim vizyonunu taşımaktır" diyerek yol haritasını çizdi.

Yazısını eğitim camiasına sağduyu çağrısıyla sonlandıran Yavuz, kutuplaşma yerine karşılıklı saygıyı büyütmek gerektiğini belirterek, "Ülkemizin geleceği geçmişin gölgesinde değil; yeniliğin, bilimin ve aklın ışığında yükselecektir" dedi.