Eğitim-Bir-Sen'den Öğretmen Atamalarına Sert Eleştiri: 'Popülizm Gençlerin Geleceğini Karartıyor'
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, öğretmen atamalarındaki plansızlığa ve kontenjan krizine isyan etti. Mülakat mağdurlarının hakkını savunan Yavuz, popülist politikaların gençlerin geleceğini tehlikeye attığını vurguladı.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, Türkiye'nin kanayan yarası haline gelen öğretmen atamaları sorununa ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yıllardır biriken plansız politikaların sistemi bir "kontenjan kavgasına" dönüştürdüğünü belirten Yavuz, "Atanamayan öğretmen kalmasın" gibi söylemlerin popülist ve gerçeklikten uzak olduğunu sert bir dille ifade etti.
Yavuz, sorunun kökeninde yatan plansızlıklara dikkat çekti. Düşen öğrenci nüfusuna ve köyden kente göçe rağmen eğitim fakültesi kontenjanlarının azaltılmamasını ve uzaktan eğitimle öğretmen yetiştirilmesini eleştiren Yavuz, “Öğretmene ihtiyaç azalırken mezun sayısı katlandı,” diyerek mevcut tablonun vahametini gözler önüne serdi.
Başarılı okullara yönelik "sanal göç" ve sık sık değişen ders çizelgelerinin norm kadro planlamasını altüst ettiğini vurgulayan Talat Yavuz, üç yıl önce yapılan 45 bin atamanın ardından bazı branşlardaki öğretmenlerin göreve başlar başlamaz norm fazlası durumuna düştüğünü hatırlattı. Bu durumun, plansızlığın en somut örneği olduğunu belirtti.
Atama bekleyen on binlerce adayın haklı bir beklenti içinde olduğunu ifade eden Yavuz, sorunun sadece mezun sayısıyla sınırlı kalmadığını, mülakat mağdurları, alan değişikliği bekleyenler, engelli adaylar ve memur öğretmenler gibi farklı grupların da çözüm beklediğini kaydetti. Özellikle mülakat mağdurlarının durumuna dikkat çeken Yavuz, “Bu kişilerin mücadelesi daha çok kontenjan talebi değil, yenilen haklarının telafi edilmesidir,” dedi.
Çözüm için devlet ciddiyetiyle hareket edilmesi gerektiğini belirten Yavuz, şu önerileri sıraladı: “Sağlıklı bir planlama yapılmalı, belirlenen kontenjan önceden ilan edilen adil bir formülle tüm gruplara dağıtılmalı. Mülakat mağdurları ve ataması çok az yapılan branşların sorunu öncelikli olarak çözülmeli.”
Yavuz, atama tartışmalarının, Milli Eğitim Akademisi ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi eğitim sisteminin geleceği için kritik öneme sahip konuları gölgede bıraktığını da sözlerine ekledi. Popülizm ve hamasetin gençlerin, ailelerinin ve ülkenin geleceğine zarar verdiğini belirterek, “Bu işi bu hale getirdik ama hâlâ derdimizi anlatabilmiş değiliz. Yine yazık olacak gençlerimize,” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.