Danıştay'dan Akademisyenler İçin Emsal Karar: Tatil Günleri Devamsızlıktan Sayılmadı!

Devamsızlık yaptığı gerekçesiyle memuriyetten çıkarılan öğretim üyesi, Danıştay kararıyla görevine iade edildi. Yüksek Mahkeme, devamsızlık hesaplamasında resmi tatil ve ara tatil günlerinin sayılamayacağına hükmederek, binlerce kamu personelini ilgilendiren emsal bir karara imza attı.

Danıştay'dan Akademisyenler İçin Emsal Karar: Tatil Günleri Devamsızlıktan Sayılmadı!

Yükseköğretim kurumunda görevli bir akademisyenin, devamsızlık nedeniyle devlet memurluğundan çıkarılmasıyla başlayan hukuk mücadelesi, Danıştay'dan gelen emsal nitelikte bir kararla son buldu. Danıştay 8. Dairesi, akademisyenin görevine iadesine hükmeden istinaf mahkemesi kararını onadı ve meslekten ihraç işlemini kesin olarak iptal etti.

Süreç, bir üniversitede görevli öğretim üyesinin 2016 yılı içinde toplam 20 günden fazla mazeretsiz olarak göreve gelmediği iddiasıyla başlatılan disiplin soruşturmasıyla başladı. Soruşturma sonunda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca akademisyene 'Devlet memurluğundan çıkarma' cezası verildi. Konuyu yargıya taşıyan akademisyen, ilk derece mahkemesinden ret yanıtı aldı.

Davanın seyrini değiştiren gelişme ise istinaf mahkemesinde yaşandı. Bölge İdare Mahkemesi, devamsızlık yapıldığı iddia edilen günleri tek tek inceledi. Yapılan detaylı değerlendirmede, 25,5 günlük devamsızlığın 6 gününün resmi tatile, 3 gününün ise üniversitenin ara tatil dönemine denk geldiği tespit edildi.

Mahkeme, kararında kritik bir noktaya dikkat çekti: Resmi tatil ve ara tatil günlerinde eğitim-öğretim faaliyetlerinin veya akademik görevlerin aksadığına dair somut hiçbir delil, belge ya da tutanak sunulamadı. Bu nedenle mahkeme, memuriyetten çıkarma cezasını gerektiren 'bir yılda toplam 20 gün özürsüz göreve gelmeme' fiilinin yasal olarak oluşmadığına karar verdi. Disiplin hukukundaki 'tipiklik' şartının gerçekleşmediğini belirten mahkeme, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak ihraç işlemini iptal etti.

Üniversite ve Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) kararı temyize taşıması üzerine dosya Danıştay'a geldi. Danıştay 8. Dairesi, Bölge İdare Mahkemesi'nin kararını hukuka uygun buldu. Yüksek Mahkeme, sadece kararın hüküm fıkrasında yer alan 'parasal ve özlük hakları' ifadesini, davacının talebi doğrultusunda 'parasal haklar' olarak düzelterek onadı.

Bu kararla birlikte, devamsızlık gerekçesiyle meslekten atılan akademisyenin görevine iadesi kesinleşti. Ayrıca, akademisyenin görevden ayrı kaldığı süre boyunca yoksun kaldığı tüm parasal haklarının yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesine hükmedildi. Bu karar, benzer durumdaki kamu personeli için önemli bir içtihat niteliği taşıyor.