Birleşik Krallık'taki Essex Üniversitesi'nde 500'den fazla katılımcıyla gerçekleştirilen bir çalışma, kamuoyunda "en sıkıcı" olarak bilinen meslek algılarını değiştirdi. Araştırmaya göre, zirvede ne muhasebeciler ne de vergi uzmanları var. Sayı yığınları arasından anlamlı sonuçlar çıkaran Veri Analistliği, en sıkıcı meslek olarak belirlendi.

Katılımcılar, veri analistliğini sıkıcı bulmalarının temel nedenlerini, işin doğası gereği sürekli tekrara dayanması ve yaratıcılığa sınırlı alan tanıması olarak gösterdi. Sürekli olarak Excel tabloları ve grafiklerle çalışmanın, mesleği monoton hale getirdiği ifade edildi.

Araştırmada sıkıcı olarak nitelendirilen diğer mesleklerin ortak özelliğinin ise yüksek oranda tekrar içermesi ve katı bir çalışma disiplini gerektirmesi olduğu vurgulandı. Bu tür mesleklerin, bireylerin yaratıcılıklarını kullanmalarına pek olanak tanımadığı belirtildi.

Çalışma, aynı zamanda iş yerindeki can sıkıntısının yol açtığı ve "bore-out" olarak adlandırılan sendromun ciddiyetine dikkat çekiyor. Tükenmişlik (burn-out) sendromu kadar tehlikeli olabilen bu durumun, çalışanların zihinsel ve fiziksel sağlığını olumsuz etkilediği belirtiliyor. Hatta farklı bir araştırmaya göre, işinden ileri derecede sıkılan bireylerde kalp ve damar hastalıkları riskinin üç kat arttığı ortaya kondu.

Araştırmada en heyecan verici olarak değerlendirilen mesleklerin ise genellikle yaratıcılık, sosyal etkileşim ve dinamizm gerektiren alanlar olduğu görüldü. Sanat, bilim ve girişimcilik gibi alanlar bu kategoriye örnek olarak gösterilebilir.

Ancak uzmanlar, bir mesleğin "sıkıcı" ya da "heyecan verici" olarak etiketlenmesinin tamamen kişisel algıya bağlı olduğunu vurguluyor. Araştırma sonuçları ne olursa olsun, en önemli faktörün kişinin yaptığı işte anlam bulması ve tatmin olması olduğu belirtiliyor.