Başörtülü Öğretmene Hakaret Edilen Programa Bakın Ne Ceza Verildi!

Danıştay 13. Dairesi, isimli programda, sunucu tarafından başörtülü öğretmen hakkında kullanılan ifadelerin nefret suçuna girdiği gerekçesi ile yayım durdurma cezasını hukuka uygun buldu.

Başörtülü Öğretmene Hakaret Edilen Programa Bakın Ne Ceza Verildi!

Danıştay 13. Dairesi, yayın yapan televizyon kanalında 23/03/2020 tarihinde saat 07:05’de yayınlanan gazete başlıklarının ve gündeme dair konuların yorumlandığı "." isimli programda, sunucu tarafından başörtülü öğretmen hakkında kullanılan ifadelerin nefret suçuna girdiği gerekçesi ile yayım durdurma cezasını hukuka uygun buldu.

Dava konusu Kurul kararında yaptırıma esas alınan ve program sunucusu tarafından başörtülü öğretmenler hakkında kullanılan olumsuz söylemlerin, söz konusu bireylerin aidiyetine ilişkin bir motivasyondan kaynaklandığı, yalnızca belirli bir grubun üyesi olmaları nedeniyle söylendiği, başörtülü bireylerin öğretmen olarak görev yapmasının yanlış olduğu yönündeki söylemlerin toplumda hoşgörüsüzlüğe dayalı bir nefret biçimini yayan, kışkırtan, teşvik eden veya meşrulaştıran ifadeler olduğu, dolayısıyla anılan ifadelerin “nefret söylemi” olduğu sonucuna ulaşıldığı; davacının basın ve ifade özgürlüğüne yapılan müdahale, AYM ve AİHM kararlarında tespit edilen ilkeler ve ortaya konulan kıstaslar çerçevesinde ele alındığında; kullanılan ifadelerin nefret söylemi niteliğinde olduğu, bu ifadelerin kamuoyunu ilgilendiren genel yarara ilişkin güncel bir tartışmaya katkı sağlayacak nitelikte olmadığı, ifadelerin verilen haberin veya haber verme faaliyetinin bir parçası olmayıp doğrudan program sunucusu tarafından kullanıldığı anlaşıldığından ve yakın bir tarihe kadar -kamu kurumlarında ve üniversitelerde- uygulanmakta olan başörtüsü yasağının yol açtığı mağduriyetler ve kamuda çalışan öğretmenler için bu yasağın ancak 2013 yılında kalktığı, kullanılan ifadelerin yakın geçmişte yaşanan hoşgörüsüzlüğe dayalı nefret temelli bu olumsuz tecrübeleri haklı ve meşru gösterecek nitelikte olduğu, hedef alınan bireylerin manevi varlıkları üzerinde ciddi bir etki doğuracağı göz önünde bulundurulduğunda, davacı şirkete idari para cezası uygulanması ve yalnızca ihlâle konu program yayınının geçici olarak durdurulması yolundaki söz konusu müdahalenin “demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü” olduğu sonucuna ulaşılmıştır.