Türkiye'deki milyonlarca memur ve memur emeklisi, artan enflasyon karşısında eriyen alım güçlerini koruyacak yüksek oranlı bir maaş zammı beklentisi içindeyken, Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan gelen sinyaller bu beklentinin yakın zamanda karşılanmayacağını gösteriyor.

Son dönemde memur maaşlarına yalnızca enflasyon farkı oranında artış yapılırken, kamuoyunda sıkça dile getirilen seyyanen zam ve refah payı artışı gibi ek iyileştirmeler gerçekleşmedi. Bu durum, kamu çalışanlarının maaşlarının reel olarak değer kaybetmesine neden oldu.

Hükümetin ekonomi yönetiminin en temel önceliği ise yüksek enflasyonla mücadele olarak belirlenmiş durumda. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğinde yürütülen sıkı para ve maliye politikaları, harcamaların kısıtlanmasını ve bütçe disiplinini önceliklendiriyor. Bakan Şimşek, enflasyonla mücadelenin tüm kesimlerin fedakarlığını gerektiren "topyekün bir kararlılıkla" yürütülmesi gerektiğini sıkça vurguluyor.

Bu ekonomik program çerçevesinde Bakan Mehmet Şimşek, enflasyonun hedeflenen tek haneli seviyelere indirilmesi için 2027 yılını kritik bir tarih olarak işaret etti. Ekonomi programının başarısı için kamuda tasarruf tedbirlerinin ve sıkı maliye politikasının bu tarihe kadar devam etmesi öngörülüyor.

Bu açıklamalar ışığında, memurların ve diğer maaşlı çalışanların alım gücünü belirgin şekilde artıracak yüksek oranlı zamların 2027 yılından önce yapılması pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla, kamu personelinin maaşlarındaki reel iyileşmenin, enflasyonla mücadelede hedeflenen başarıya ulaşıldıktan sonra, yani 2027 ve sonrası için planlandığı anlaşılıyor.