Ankara'da Lisede 'Mobbing' İsyanı: Sendika Üyesi Öğretmenlere Soruşturma Yağmuru
Ankara Mamak'taki Akdere Anadolu Lisesi'nde, Eğitim-İş sendikası üyesi öğretmenlere yönelik mobbing ve keyfi soruşturmalar uygulandığı iddia edildi. Sendika, okul yönetimine karşı okul önünde eylem düzenleyerek, 'Liyakatsizlik kurumları çürütür' mesajı verdi.
Ankara'nın Mamak ilçesindeki Akdere Anadolu Lisesi, öğretmenlere yönelik sistematik baskı, mobbing ve keyfi soruşturma iddialarıyla gündemin merkezine oturdu. Eğitim-İş Sendikası, okul yönetimine karşı seslerini duyurmak için okul önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya sendika Genel Başkanı Kadem Özbay, genel merkez yöneticileri ve çok sayıda öğretmen katıldı.
Eğitim-İş Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Banu Günüç Kete tarafından okunan basın metninde, okulda görevli üç sendika üyesi öğretmene çeşitli bahanelerle toplam altı soruşturma açıldığı, sendika üyesi olmayan diğer öğretmenlere ise dokunulmadığı vurgulandı. Bu durumun, sendikal bir baskı olduğu şüphelerini güçlendirdiği belirtildi.
Sendika, soruşturma açılan öğretmenlerin mesleki geçmişlerinin başarılarla dolu olduğunu ve daha önce hiçbir ceza almadıklarını hatırlatarak, "Bu öğretmenler bir anda mı kurum kültürünü bozan, meslek etiğine aykırı davranan kişiler oldu?" sorusunu yönetime yöneltti.
Açıklamada, okul idarecilerinin özellikle kadın öğretmenlere yönelik kaba ve tehditkar tavırları olduğu iddia edildi. Bir yöneticinin kadın öğretmenin üzerine yürüdüğü anların kamera kayıtlarıyla sabit olmasına rağmen, 10 aydır soruşturmanın sonuçlanmadığına dikkat çekildi. Ayrıca, Almanca öğretmeni ve sendika yöneticisi Beyhan Arıcı'nın, okul müdürü tarafından bir toplantıda hedef gösterilmesi sonucu fenalaşarak hastaneye kaldırıldığı ve bu olayın soruşturmasının da müfettiş değiştirilerek yavaşlatıldığı öne sürüldü.
Diğer iddialar arasında, bir öğretmenin öğrencilerine yüksek not verdiği gerekçesiyle dört ayrı soruşturma ile cezalandırılması ve Almanca öğretmeni Silay'ın savunması dahi alınmadan, her gün yaklaşık iki saatlik yolculuk yapmasını gerektirecek şekilde görev yerinin değiştirilmesi yer alıyor. Sendika, bu görevlendirmeyi "sürgün" olarak nitelendirdi.
Tüm bu soruşturmaların merkezinde ise, iddialara göre okul idaresi tarafından korunan ve üç yıldır aynı okulda ücretli olarak görev yapan bir Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninin olduğu ileri sürüldü.
Genel Başkan Kadem Özbay ise yaptığı konuşmada liyakat, adalet ve şeffaflığın eğitim kurumlarının temeli olması gerektiğini vurguladı. Keyfi soruşturmaların ve cezalandırma amaçlı görevlendirmelerin çalışma barışını yok ettiğini belirten Özbay, özellikle kadın ve sendika üyesi öğretmenlerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Özbay, "Sendikal baskı Anayasa'ya aykırıdır. Hiçbir Eğitim-İş üyesi yalnız değildir. Bu hukuksuzluklara karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" diyerek sözlerini noktaladı.