İsmail Koncuk: KYK Borcu Olan 5 Milyon Gencin Sesine Kulak Verilmeli, Kredi Faizleri Silinmeli

İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, KYK Kredi faiz borçlarına ilişkin TBMM'de çağrıda bulundu.

İsmail Koncuk: KYK Borcu Olan 5 Milyon Gencin Sesine Kulak Verilmeli, Kredi Faizleri Silinmeli

KYK Kredi borçlarının faizinin tamamının silinmesi gerektiğini söyleyen İsmail Koncuk, 5 milyon kredi borçlusu gencin bu konuda adım beklediğini söyledi. İşsizliğin arttığı bu dönemde KYK borçlarıyla ilgili yapılandırmanın kabul edilebilir olacağını fakat daha da ötesinde bu kredi faizlerinin silinmesi gerektiğini söyleyen Koncuk, "Dolayısıyla KYK'yla ilgili borçları bu pandemi süreciyle de ilişkilendirmek doğru bir yöntem olacaktır. Bugünlerde yine gündemde, Sayın Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıklamaları var, Sayın Cumhurbaşkanının KYK borçlarının silinmesiyle ilgili bir çalışma talimatı verdiğine dair basında çıkan haberler var. Bunlar kapalı kapılar sardında olduğu için ne derece doğru, çalışmalar ne noktada bunu bilmiyoruz ama 5 milyon kredi borçlusu gencimizi ilgilendiren bir büyük problemle Türkiye karşı karşıya yani buna kulağımızı tıkayamayız, bana ne diyemeyiz, buna çözüm bulmak zorundayız. Niye çözüm bulmak zorundayız? Çünkü iktidar on sekiz yılda istihdam yaratamamış, genç işsizlik yüzde 26'ları, 27'leri bulmuşsa bunun sorumluluğunu iktidarın üstlenmesi lazım çünkü işsizlik ile borç ödeme arasında ciddi bir bağlantı var. Siz istihdam yaratamayacaksınız, iş bulamayacaksınız ama 5 milyon insana dönüp "Kardeşim, borcunu öde, borcunu ödemezsen faiziyle alırım, e-haciz getiririm." gibi yaptırımlara muhatap kılacaksınız. Böyle bir "sosyal devlet kavramı" olamaz." dedi. İsmail Koncuk ayrıca şunları söyledi: 

Dolayısıyla, işsizliğin bu kadar artmış olduğu ülkemizde KYK borçlarıyla ilgili yapılandırma kabul edilebilir ama yapılandırmanın ötesinde yeni tedbirler almamız lazım. Bir kere, ilk etapta, faizler tamamen silinebilir, getirilecekse anaparaya yönelik bir yapılandırma getirilebilir. Ama bu da mutlaka ve mutlaka işe giriş tarihiyle bağlantılı olarak alınması gereken bir borç olarak düşünülmeli. Biliyorsunuz, kredi borcu kesildikten sonra, kredi ödemesi kesildikten iki yıl sonra enflasyon oranında bir borç tahakkuk ettiriliyor. Enflasyon oranında tahakkuk ettirilen bu borç ödenmezse bu sefer de yüzde 1,40 oranında gecikme faiziyle faizlendiriliyor. Ne oluyor? Alınan borç 3 katına çıkıyor. Böyle bir borcu bu gençlerimizin ödeme imkânı yok. Dolayısıyla gerçekten sosyal devlet isek bu pandemi sürecinin de birtakım bakış açılarımızı gerçekten değiştirmesi lazım yani gerçek anlamda "sosyal devlet" kavramını Türkiye'de uygulamak mecburiyetimiz var.

Şimdi, dün bir kredi paketi açıklandı. Efendim, kredi borcu vermek, faizle borçlandırmak "sosyal devlet" kavramıyla açıklanacak bir tedbir değildir. 20 milyon kredi borçlusu olan ülkede sosyal devlet, bu tedbirleri alan devlet değildir. Sosyal devlet, vatandaşı rahatlatmak adına, birtakım alacaklarından, iddialarından vazgeçebilme ferasetini, yüreğini gösterebilen devlettir.