Ankara'da F.T., kira sözleşmesi yaparken imzalattığı 'tahliye taahhütnamesi' ile kiracısı K.Y.'ye tahliye davası açılırken kiracı tarafından davanın red edilmesi isteği geldi. Ankara 5'inci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada tahliye taahhütnamesi geçerli sayılarak, kiracı hakkında tahliye imkanı sunuldu.

Mahkeme tarafından çıkan kararla beraber Yargıtay 3'üncü Hukuk Dairesi tarafından da onandı. Yargıtay kararının gerekçesinde davalı kiracının tarih bölümü boş olan taahhütnameye imza atarak, davacı ev sahibinin istediği tarihi yazma imkanı sunarken sonucuna katlanmak zorunluluğu getirildi.

İmzaların atıldığı belge boş taahhütnamesi olma olasılığı ön planda tutulurken tahliye tarihinin yazılmaması ve boş bırakılması durumları yaşanıyor. Yargıtay tarafından bu durum ise geçerli tahliye nedeni olarak görülmektedir. Ancak kiracının bunun tersini savunması gerekir. Bu durum oldukça zor olurken tek durum ispat yoludur. Bu tip tahliye taahhütnameleri ev sahipliği lehine bir belgedir.

Sözleşmeler karşılıklı olarak yapılırken her iki tarafında sözleşme üzerinde özgürce kararları vardır. Borçlar kanunu ve icra iflas kanunu kiracı lehinedir. Bu nedenle ev sahiplerinin daha dikkatli olması gerektiği bilgisi verildi. Kiralar üzerinde zammın yüzde 25 ile sınırlı tutulmasıyla beraber kiracıların haklarının savunulması gerektiğini söyleyen Yılmazel, "Ancak ev sahiplerinin de hakları bulunmakta. 5 yıla kadar süreli olan kira sözleşmeleri için 'kira uyarlama davası' açılabiliyor. 5 yıldan uzun süreli sözleşmeler için ise 'kira tespit davası' açılabilir.  

Açılan iki dava üzerinde hukuki düzenlemelerle beraber aynı amaç üzerine hedef gösterirken piyasadaki durumlara bakılarak değişiklik gösteren şartlarla kiranın rayiç bedele uyarlanmasını sağlayan davalardır. Konut sahipleri tarafından kira sözleşmesinin süresi 5 yıl olarak yapıldığında 'kira uyarlama davası' açıp, bedel alt seviyede kalındığında kiranın artırılması isteğinde bulunabilir.