Kılıçdaroğlu Dolandırıldı: Bakın Nasıl?

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde Millet İttifakı'nın aldığı sonuçlar CHP çevresinde ve medyada tartışılmaya devam ediyor. Öte yandan bazı gazeteciler de seçimle ilgili iddialarının boşa çıkması üzerine itirafta bulunuyor

Kılıçdaroğlu Dolandırıldı: Bakın Nasıl?

KAMU BULTENİ / GÜNDEM / 'Kılıçdaroğlu nasıl dolandırıldı?'

'Kılıçdaroğlu nasıl dolandırıldı?'

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde Millet İttifakı'nın aldığı sonuçlar CHP çevresinde ve medyada tartışılmaya devam ediyor. Öte yandan bazı gazeteciler de seçimle ilgili iddialarının boşa çıkması üzerine itirafta bulunuyor.

Sabah gazetesinden Melih Altınok, masa ittifakında yer alan partilerin aldığı sonuçların tartışıldığı medyada Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na "sizi kim kandırdı" surusunu yöneltti..

Altınok'un bugünkü yazısından önemli bir bölüm:

Söyleyin, sizi kim kandırdı Kemal Bey?

ABD'de ortadan kaybolup 8 saat hamburger yediğiniz dostlarınız mı?
Danışmanlarınız mı?
Görevden aldığınız ancak istifa ettiğini söyleyen CHP'nin bilgi ve iletişim teknolojisi sorumlusu Onursal Adıgüzel mi?
Sabah akşam "Davutoğlu, Babacan AK Parti'yi bölüyor" diyen, PR yapan "Candaş medyanız" mı?
Kendinden çok emin şekilde aylardır yazdıklarını, söylediklerini şimdilerde "miş"li "muş"lu rivayet geçmiş zaman ekleriyle anlatmaya başlayan Halk TV yorumcusu Mehmet Tezkan mı mesela?
Beyefendi, "Demek ki Babacan'ın da, Davutoğlu'nun da tabanı yokmuş. AKP'den kimseyi peşlerinden sürükleyememişler. Şişirilmiş balonmuşlar. Kâğıttan kaplanmışlar... Kendilerini iyi pazarlamışlar!.." diyor da...
Belki de Kemal Bey'i kandıran, Muharrem İnce'ye montaj kaset operasyonu çekmekten tutuklanan zat da dâhil çalıştığı anket şirketleri sahipleridir.
Yoksa hepsi beraber mi?
Erdoğan gitsin diye böyle basit dolandırılan bir adaya oy vermek zorunda kalan muhalif seçmen üzgün biliyorum ama sevinin, dua edin, ucuz atlattık.
Yaşadığımız ülke uçurumun kenarından dönmüş, görmüyor musunuz?

HOŞ DÖNÜŞLER OLA...

Seçim öncesi iş dünyasından bürokrasiye kadar Erdoğan karşısında konumlanan cephede çözülmeler başladı. Medyada da durum aynı.

Depremde bile tarafsız pozlarıyla sinsi Erdoğan muhalefetini sürdüren Ciner Grubu'nun ekranı AK Partili yöneticilerden geçilmiyor. Program yaptığım "yandaş" denilen A Haber'de bu kadar çok AK Partili konuğa rastlamıyorum.

Yalnızca her seçim bir o yana bir bu yana meyleden hacıyatmazlar ya da Erdoğan sonrası için peşi sıra kurulan stüdyolar değil, CHP trolüne dönüşen gazeteciler de ürkek ürkek günah çıkartıyor.

rusen.png

Hatta, yüzüne karşı "fonlandığını" söyleyen Ümit Özdağ'a gülerek "evet" diyen Ruşen Çakır bile özeleştiri veriyor:
"Seçimler hakkında söylediklerim doğru çıkmadı. Birtakım şeyleri yanlış okudum. Herhangi bir temenniyle yorumlar yapmadım; gözlemlerime, birikimlerime dayalı yorumlardı. Ama yanılmışım!"

Yanılmış... Ne desin, "Yalan söyledik" dese okurları küsecek mi sanki?