Fatih Emre Hülagü adlı kişinin, yapay zeka teknolojisi kullanarak AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sesini taklit ederek dolandırıcılık yaptığı haber verildi. Genç dolandırıcının, eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü'nün oğlu olduğu ortaya çıktı.

Masum Gök'ün 10Haber'deki haberi şu şekilde sunuldu: Yapay zeka sayesinde Erdoğan'ın sesini kopyalayarak, iş insanları ve üst düzey kamu yöneticilerini arayarak para talep etme çabası içerisinde olan 26 yaşındaki Fatih Emre Hülagü, yakalanarak gözaltına alındı. Soruşturmanın ardından Emre Hülagü, İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi ve savcılık ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle sulh ceza hakimliğine gönderildi. İşlemler tamamlandıktan sonra Emre Hülagü, cezaevine gönderildi.

"MADDİ ÇIKAR SAĞLAMADIM"

Hakimlikte, Fatih Emre Hülagü'nün, kendisini Cumhurbaşkanlığı'nda çalışan biri olarak tanıttığı ve insanları para talebinde bulunduğu ifade edildi. Yapay zeka uygulamaları ile kendi konuşmalarını Erdoğan'ın sesine dönüştürerek bu sesleri hedef kişilere dinletmeye çalıştığı belirtildi. Ancak mağdurların henüz tespit edilememesi nedeniyle, Emre Hülagü'nün ne kadar maddi çıkar elde ettiği belirlenemedi.

Emre Hülagü ifadesinde, "Cumhurbaşkanımızın sesini kullanarak para talep etmiş olabilirim ancak birçok kişi inanmadı, bazıları ise kabul etti. Ancak herhangi bir kişiden para almadım ve maddi çıkar sağlamadım. Bu süreç boyunca herhangi bir para alışverişi yapmadım" dedi.

Ayrıca, Emre Hülagü'nün daha önce internet üzerinde kiralık daireler ilanı vererek insanları kandırdığı ve bu şekilde yaklaşık 600 bin TL kazandığı ifade edildi. Çeşitli suçlamalarla aranma kararı olduğu belirtilen Emre Hülagü, suçlamaları kabul etti.

Metin Hülagü, Türkiye'de Abdülhamit dönemi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan bir isimdir. Eski Kayseri Üniversitesi tarih öğretim üyesi olan Metin Hülagü, aynı zamanda 2012-2014 yılları arasında Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevini üstlenmiştir. Hülagü'nün adı, Fatih Altaylı'nın İlber Ortaylı ile gerçekleştirdiği Abdülhamit ve İttihat Terakki tartışmasından sonra daha geniş bir kitle tarafından duyulmuştu.