Cayır cayır yağ yakan diyet! Bağırsakları tertemiz yapıyor!
Kilo vermek isteyen birçok kişi, çeşitli diyet programlarına başvurabiliyor. Ancak sağlıklı kilo verme, kişiye özel bir beslenme planı gerektiriyor. Kısa sürede sonuç vaat eden bazı popüler diyetler, uzun vadede sindirim sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Son yapılan araştırmalar da çokça popüler olan bir diyet programının zararlı sonuçlarına değinen önemli açıklamalarda bulundu. Detaylar haberimizde...
Ketojenik diyet olarak da bilinen keto diyeti, kısa süreli kilo kaybı sağlasa da yapılan son araştırmalar, bu diyetin kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ortaya koydu. Özellikle kalp krizi riskini artırma potansiyeli, keto diyetinin bilinirliğine gölge düşürdü.
Bath Üniversitesi’nin Son Araştırması Uyarıyor
Keto diyeti, son yıllarda hızlı ve etkili kilo verme yöntemi olarak popülerlik kazanmıştı. Ancak Bath Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, bu diyetin beklenmedik yan etkileri olduğunu gözler önüne serdi.
Yapılan araştırmaya göre, keto diyeti uygulayan kişilerde sadece üç ay gibi kısa bir süre içinde kolesterol seviyeleri önemli ölçüde yükseldi. Daha da dikkat çekici olanı ise bu diyetin bağırsak sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler göstermesi oldu. Keto diyetini uygulayanlarda "dost" olarak adlandırılan ve sindirim sisteminin sağlıklı çalışması için hayati önem taşıyan bakterilerin sayısında belirgin bir azalma gözlemlendi.
Üstelik araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri de keto diyeti uygulayanların, daha hafif karbonhidrat kısıtlamasına sahip diyetleri uygulayanlara göre daha fazla kilo verememiş olması. Bu sonuç, kullanıcıların keto diyetinin vaat ettiği hızlı ve etkili kilo verme iddialarını sorgulamaya itti.
Keto diyeti, karbonhidratları neredeyse tamamen hayatından çıkaran bir beslenme planını içeriyor. Ekmek, makarna, pirinç gibi besinler bu diyette yer alamıyor. Karbonhidrat alımını bu kadar düşürerek vücut, enerji ihtiyacını karşılamak için yağ depolarını yakmaya başlıyor. Bu durum, kilo vermeyi hedefleyen kişiler için cazip bir seçenek gibi görünüyor.
Ancak son çalışmalar, bu beslenme planının beklenmeyen bir yan etkisini gözler önüne serdi. Karbonhidrat kısıtlaması, katılımcılarda LDL kolesterol seviyelerinde belirgin bir artışa neden oldu. Bu durum, damar duvarlarında plak birikimi riskini artırarak kalp hastalıkları riskini yükseltiyor.
Beslenme, egzersiz ve metabolizma uzmanı olan Dr. Aaron Hengist, yaptığı araştırmanın sonuçlarına dayanarak kilo verme diyetlerinin sadece kilo kaybıyla değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Hengist, sağlıklı bir diyetin sadece kilo vermekle kalmayıp aynı zamanda vücudun genel sağlığını da desteklemesi gerektiğini söyledi.
Bağırsak Sağlığını Tehdit Ediyor
Araştırmanın bağırsak mikrobiyomu uzmanlarından Dr. Russell Davies, ketojenik diyetin lif alımını önemli ölçüde düşürdüğünü belirtti. Lif, bağırsaklarımızda yaşayan yararlı bakterilerin besin kaynağıdır. Keto diyetindeki düşük lif alımı, bu yararlı bakterilerin sayısında azalmaya neden oluyor.
Dr. Davies, "Bifidobakterilerdeki bu azalma, irritabl bağırsak hastalığı gibi sindirim bozuklukları riskinin artması, bağırsak enfeksiyonu riskinin artması ve bağışıklık fonksiyonunun zayıflaması gibi önemli uzun vadeli sağlık sonuçlarına katkıda bulunabilir" dedi.
Beslenme uzmanı Profesör Javier Gonzalez ise keto diyetinin insülin direnci riskini artırdığına dikkat çekti. İnsülin direnci, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi birçok kronik hastalığın başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Sağlıklı Beslenme İçin Pratik İpuçları
Sağlıklı beslenmenin temelini denge oluşturur. Her öğünde karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları dengeli bir şekilde tüketmek, vücudunuzun ihtiyacı olan tüm besin öğelerini almasını sağlar.
Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketerek vücudunuzu vitamin, mineral ve lifle donatın. Farklı renklerdeki sebze ve meyveler, farklı besin değerleri sunar.
Zeytinyağı, avokado ve fındık gibi sağlıklı yağlar, kalp sağlığınız için oldukça önemlidir. Trans yağ ve doymuş yağlardan uzak durarak daha sağlıklı bir yaşam sürün.
Günde en az 8 bardak su içerek vücudunuzun su dengesini koruyun. Su, tüm vücut fonksiyonları için hayati öneme sahiptir.
Öğün atlamak metabolizmanızı yavaşlatır ve sizi daha yorgun hissetmenize neden olur. Düzenli ve dengeli öğünlerle enerjinizi koruyun.