MEB'de Sahte Denklik Skandalı: Rüşvetle Tıp ve Hukuk Fakültelerine Öğrenci Yerleştirdiler

Ankara'da yürütülen soruşturma, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki büyük bir yolsuzluk ağını ortaya çıkardı. Aralarında bir öğretmenin de bulunduğu 46 sanık, sahte denklik belgeleriyle öğrencileri tıp ve hukuk gibi gözde bölümlere yerleştirmekle suçlanıyor.

MEB'de Sahte Denklik Skandalı: Rüşvetle Tıp ve Hukuk Fakültelerine Öğrenci Yerleştirdiler

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye'de lise eğitimi almalarına rağmen kendilerini yurt dışında okumuş gibi göstererek sahte denklik belgesi temin eden ve bu şebekeye aracılık eden 46 kişi hakkında dava açtı. Hazırlanan iddianame, eğitim sistemini sarsan skandalın tüm detaylarını gözler önüne serdi.

Soruşturma, 2019 ve 2020 yıllarında Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yapılan ihbarlarla başladı. İhbarlarda, sahte transkriptlerle yurt dışında üniversite bitirmiş gibi gösterilen kişilerin, Türkiye'deki seçkin üniversitelere usulsüz şekilde kayıt yaptırdığı belirtiliyordu.

Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun yaptığı detaylı incelemeler, ihbarların doğruluğunu kanıtladı. Şebekenin, yurt dışında hiç eğitim almamış kişilere sahte belgeler düzenlediği ve bu belgelerle Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı ile çeşitli il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinden denklik onayı aldığı anlaşıldı.

Yapılan araştırmalarda şok edici bir gerçek ortaya çıktı: Yurt dışında lise eğitimi aldığını iddia eden 11 öğrenciden 10'unun Türkiye'de de bir liseden mezun olduğu, hatta tamamının denklik belgesinde belirtilen tarihlerde yurt dışına hiç çıkmadığı veya çok kısa süreli seyahatler yaptığı tespit edildi.

İddianamenin merkezinde, MEB Talim Terbiye Kurulu'nda geçici görevle çalışan öğretmen Güler K. yer alıyor. Sanık öğretmenin, şebekenin getirdiği 11 öğrencinin sahte belgelerini, resmi e-denklik sistemine girmeden doğrudan Doküman Yönetim Sistemi'ne (DYS) ekleyerek usulsüzlüğü gerçekleştirdiği belirtildi.

Yönetmeliğe göre denklik işlemlerinin belirli kurumlarca yapılması gerekirken, Güler K.'nin yetkisini aşarak bu belgeleri düzenlediği ve işlemler karşılığında şebekenin diğer üyelerinden menfaat temin ettiği iddia edildi. Sanıkların bu yöntemle, Ukrayna, Rusya ve Azerbaycan gibi ülkelerde okumuş gibi gösterdikleri öğrencileri, Türkiye'deki üniversitelerin tıp, hukuk ve mühendislik gibi yüksek puanlı bölümlerine 'yabancı öğrenci' kontenjanından yerleştirdikleri belirlendi.

İddianamede, bu eylemin milyonlarca gencin üniversite sınavı için harcadığı emeği gasp ettiği vurgulanarak, "Üniversite sınavına giren öğrencilerin hak ettiği halde herhangi bir üniversiteye yerleşmesine engel oldular, aileleriyle birlikte harcadıkları emek ve parayı zayi ederek maddi ve manevi mağduriyetlerine sebebiyet verdiler" ifadelerine yer verildi.

Akademisyen ve yurt dışı eğitim danışmanlığı şirketi sahibi Bekir T. hakkında "rüşvet vermek", öğretmen Güler K. hakkında ise "rüşvet almak" ve her ikisi için de "resmi belgede sahtecilik" suçundan 19 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. Diğer 44 sanığın ise "resmi belgede sahtecilik" suçundan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanıkların yargılanmasına Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor.