Yüksek Mahkeme'den Yavşak Kelimesi İçin Emsal Karar

Bir işyerinde ustabaşı ve bölüm sorumlusuna yalancı ve yavşak diyen , işten atılan işçinin açtığı dava yerelde kabul edildi ancak Yargıtay kararı bozdu.

Yüksek Mahkeme'den Yavşak Kelimesi İçin Emsal Karar

Yargıtay'dan yavşak kelimesi için karar.

Bir işçi ile ustabaşı ve bölüm sorumlusu arasında tartışma çıkmış ve çıkan tartışma sonrası işçi , ikisinin üzerine yürüyerek onlara yalancı ve yavşak demiş. Söz konusu olay sonrası işçi işten atılmıştı. Bu durum mahkemeye taşındı.

Yerel mahkeme, verdiği kararda yavşak kelimesinin bit yavrusu manasında olduğunu söyleyerek iş akdinin feshinin haksız olduğunu belirterek davayı kısmen kabul etti. Mahkeme, bu sözün bir uyarı , ihtar ile halledilebilecek bir mesele olduğunu belirterek davayı kısmen kabul etti. 

Ancak yerel mahkemenin kararını Yargıtay bozdu. Yargıtay, Yavşak kelimesinin toplumda hakaret olarak kullanıldığını , tanımlamanın hakaret amaçlı yapıldığının açık olduğunu belirtti ve yerel mahkemenin kararını bozdu.

Karar şu şekilde:

"Somut uyuşmazlıkta; davacının davalı Şirkette beraber çalıştığı amiri Muharrem'e "yalancı" ve "yavşak" dediği, iş akdinin de bu sebeple feshedildiği sabittir.

İşverenin bir işçisinin diğer bir işçiye sataşma-hakaret niteliğindeki bu sözleri dolayısıyla yaptığı fesih haklıdır. Halk arasında ''yavşak'' tanımlamasının hakaret amacıyla kullanıldığı da açıktır.

Dosya içeriğinden; feshin dayanağı olayın 26.05.2014 tarihinde gerçekleştiği, aynı günde davacının savunmasının alındığı ve burada feshe konu eylemleri kabul ettiği, buna karşın davalı işverence fesih ihtarnamesinin 13.06.2014 tarihinde gönderilip işten çıkışının da yine kayıtlarda 13.06.2014 tarihi olarak gösterildiği görülmekle fesih yetkisinin Kanun ile öngörülen 6 işgünlük hak düşürücü süre içinde kullanılmadığı izlenimi edinilmiştir.

Bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş, feshe yetkili makamın öğrenme tarihinin araştırılması ve buna göre fesih yetkisinin kanuni süresi içinde kullanılıp kullanmadığının açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre de süresi içinde kullanıldığı saptanıyorsa kıdem ve ihbar tazminatının reddine, aksi halin kabulünde ise salt fesih yetkisi süresi içinde kullanılmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmesinden ibarettir.

Netice itibariyle; eksik araştırıma dayalı olarak yanılgılı değerlendirmeyle sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.