Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: Şehitlerimizin Emaneti Olan Bu Ülkeyi Asla Kurtlar Sofrasına Teslim Etmeyeceğiz

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM'nin girişinde basın açıklaması yaptı. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: Şehitlerimizin Emaneti Olan Bu Ülkeyi Asla Kurtlar Sofrasına Teslim Etmeyeceğiz

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:

Türkiye Büyük Millet Meclisi milletimizin vicdanıdır. Biz Gelecek Partisi olarak buraya düşüncelerimizi ifade etmek için geldik. 

Ben TBMM'ye Milletvekili olarak, Bakan olarak, Başbakan olarak geldim. 

Bu kez Gelecek Partisi heyetiyle geldiğimizde karşılaştığımız tavır meclisimizin itibarına yakışmamıştır. 

Türkiye Cumhuriyeti kimsenin, hiç bir şahsın, hiç bir siyasi grubun tekelinde değildir. 

Legal ve illegal yapılar devleti kendilerinin yerine koyarak hüküm veremez. 

Demokrasilerde devlet milletin örgütlenmiş iradesidir.

Milletin vicdanını tecessüm ettiği nihai makamdır. 

Devleti hiçbir siyasi lider, grup, kendi şahsında temsil ettiğinde bulunamaz.

Devlet adına kimse konuşamaz. Devlet adına konuşacak bir kurum varsa bu devletin kurucu makamı olan TBMM'dir. Milletimizin şahsi manevisinin tecelli ettiği meclisimizde gür sesle haykırıyoruz.  

Bir organize suç örgütü lideri, yurt dışından yaptığı açıklamalarla , içinde intihar, cinayet ve kokain ticareti olmak üzere bazı devlet yetkililerini suçlarken, bugün 25. gün Sn. Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri kamuoyuna çıkıp açık ve net ifadelerle savunmada bulunmamışlardır. 

Sn. İçişleri Bakanı iki televizyon kanalında yaptığı açıklamalarda kendilerine yönelik itham ve görüşlere cevap vermek yerine, Türkiye Cumhuriyeti 26. Başbakanı olarak bana, milletin menfaatinden başka hayatında hiçbir değer tanımamış bana, gelecek partisi kadrolarına, bugün iktidarda bulunan yetkililere açık itham ve iftiralarda bulunmuştur.

Bu gelişmeler karşısındaki tutumumuzu açık ve net şekilde ifade etmek istiyoruz.

Şimdi, buradan Sn. İçişleri Bakanı açıklamaları sonrasında Sn. Cumhurbaşkanı , Sn. Bahçeli ve Perinçek'in ifadelerine dayanarak İçişleri Bakanını sahiplenmiştir.

Sn. Cumhurbaşkanı eğer, İçişleri Bakanının suçsuz olduğunu ifade etmeliydi. 25 gün sükut ettikten sonra bu şekilde sahiplenme, devlet üzerindeki şaibeyi gidermek yerine artırmaktır.

Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Gün millet vicdanını yerine getirme günüdür.

Onun için geçtiğimiz hafta ilan ettiğimiz acil eylem planı adımları atılmıştır.

TBMM'de araştırma ve soruşturma komisyonları oluşturulmalıdır. 

Hakim teminatıyla desteklenmiş Cumhuriyet Başsavcıları derhal soruşturma başlatmalıdır.

Bu soruşturmaların selameti açısından başta İçişleri Bakanı olmak üzere iddialara muhatap olan herkes istifa etmelidir. Etmelezlerse azlettirilmelidir.

Tüm devlet yapılarına çöreklenmiş, paralel veya illegal yapıların hangi adla olursa olsun devletten temizlenmesi için temiz eller operasyonu başlatılmalıdır.

Bu incelemeler bu çalışmalar sürerken, daha önce devlet görevinde bulunanlardan inceleme heyeti oluşturulmalıdır.

Tüm bu süreçte başta yalıkavak marinası olmak üzere bir takım örgütler tarafından kullanıldığı ayan beyan belli olan tüm süreçlerde ekonomik ve hukuki işlemler olmamış adledirilerek tüm bu mallar Türkiye Cumhuriyeti hazinesine devredilmelidir.

Temiz siyasi hareketinin bir devamı olarak , bir temiz siyaset devriminin gerektirdiği tüm adımlar atılmalıdır. Siyasi ahlak yasası, ihale yasası, siyasetin finansman yasası çıkarılmalıdır. 

Gerekli teminatlar sağlanmalıdır.

Geleceğimiz bugünlerden çok daha parlak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devletini, aziz şehitlerimizin bize emaneti olan bu ülkeyi, bu ülkenin bir karış toprağını, herhangi bir makamı, kurumunu asla kurtlar sofrasına yem etmeyeceğiz. Vatan, millet, din gibi kavramların arkasına saklanarak yolsuzluk yapılmasına göz yummayacağız. Kim ne derse desin, kim nereden saldırırsa saldırsın beyaz gömleklerimizle ayaktayız. Tüm yetkililere, siyasi liderlere sesleniyorum. Gelin bu şaibeli gölgeleri kaldıralım, milletimizi geleceğe taşıyalım.