Hukuksuzluğun Sınır Tanımadığı Bir Süreç

Can Atalay, Anayasa'nın açık hükümlerine rağmen milletvekilliğinin düşürüldüğünü belirterek, bu hukuksuzluğa şaşırdığını ifade etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu duruma ortak olmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Atalay, kuralsızlığın egemen olduğu bu sürecin memlekete zarar vereceğinden endişe duyduğunu söyledi.

Kural Tanımayan Bir Ortamın Sonuçları

Atalay, Türkiye'nin bu kural tanımayan ve hukuksuz sürecin "deli gömleğine sığmayacağını" vurgulayarak, geleceğe dair endişelerini paylaştı. "Hep beraber göreceğiz" diyen Atalay, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak, gelecek süreçte neler yaşanacağını takip edeceğini ifade etti.

Görevine Devam Edecek

Milletvekilliğinin düşürülmesine rağmen görevini sürdüreceğini belirten Atalay, "Ülkeme, Hatay halkına, yıkılmış bir kentin ortasında oy kullanan insanlara karşı borçluyum" dedi. Atalay, eksik ve gediklerinin sorumlusunun özgürlüğünü engelleyenler olduğunu belirtti.

Gezi Parkı Davası ve TBMM Başkanının Yurtdışına Çıkışı

Can Atalay, 6 Şubat'ta yapılacak olan Gezi Parkı davasının kararını işaret ederek, "Uygulamaya bulaşmak istemeyenler, kendini dışında tutmak isteyenler varmış… Uygulamayı bir arayış olarak takdim edenler varmış… Milletvekillerinin haklarını korumaktan birinci dereceden sorumlu olan TBMM Başkanı yurt dışına gitmiş… Başka biçimde takdim etseler de başka yere baksalar da başka yere gitse de, imzaları olmasa da tarihe Anayasa'nın askıya alınmasına ortak olanlar olarak geçecek" dedi.

Sonuç olarak

Can Atalay'ın bu çarpıcı açıklamaları, Türkiye'nin demokratik süreçlerinde yaşanan gelişmeleri yakından takip edenler için önemli bir referans olacaktır. Hukuki belirsizlikler ve milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili yaşanan bu olay, ülke gündemine damgasını vurmuş durumda.