ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:

Haziran ile ilgili ilk veriler ümit verici. Temmuzla birlikte çok daha büyük bir sıçrama içine gireceğimizden şüphe duymuyoruz. Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada kayıp olarak görülen 2020'yi inşallah bir kez daha herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız.

Toplantımızın hemen ardından Astana Süreci ile ilgili olarak, Türkiye-İran-Rusya ile bir araya geliyoruz. Bu görüşmemizi de aynı şekilde özellikle İdlib'de, Suriye'de ve bölgedeki gelişmeleri ele alacağımız görüşmeyi yapacağız. O nedenle sizlerle bir arada olamadık. 3'lü toplantıyı yapmak zorundayız.

Salgın döneminde kendi vatandaşlarının yardım çığlıklarına kulak tıkayanların, Türkiye'nin duruşunu sorgulama hakkı yoktur.

Herkesi kucaklamayan bir il başkanı tasavvur edemiyorum. Halktan kopuk bir il başkanı asla AK Parti'ye yakışmaz.

Aslında ülkemizde AK Parti'ye ve yaptığı hizmetlere gerçek manada karşı kimse yoktur. En azılı muhaliflerimiz bile dile getirmeseler de kendi içlerinde AK Parti'nin başarılarını takdir ediyor.

Biliyorsunuz önceki gece 8. torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Rabbim cümle evlatlarımızla birlikte Hamza Salih'e de sağlıklı, hayırlı bir ömür nasip etsin. Berat bey yavrusunun doğumu ve sevincini bir mesajla paylaştı. Tabi olarak iyi dilekler ifade eden yorumlar geldi. Ancak sayıca az da olsa bırakın ahlakı, namusu ayaklar altına alan bazı alçaklar içlerindeki kötülükleri ortaya çıkarmaya başladı. Dünyaya gözlerini henüz açmış bir bebek üzerinden ailesine ve onların temsil ettiğini düşündükleri değerlere saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız. Hukuk önünde bu esfeli safilinlerin işledikleri her bir suçun hesabını elbette soracağız. Bu tür ahlaksızlıkların artmasında mecraların kontrolsüzlüğünün ve organize saldırıların kolaylaşmasının rolü vardır.

Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlerinin alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır.

Sosyal medya üzerinde düzenleme üzerinde çalışıyoruz. İnternet ve sosyal mecralarının ülkemizde bir an önce ülkemizde hukuki ve mali muhattaplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dâhi her türlü yöntemi devreye sokacağız. Türkiye bir Muz Cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin idari ve adli kurumlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız. Bu konuda gerekeni yapmazsak, demokrasi ve hukuka aykırı davranmış oluruz. Adalet Bakanlığımız, meclisimiz ve ilgili tüm kurumlarımıza bu konuyla ilgili tüm çalışmaların tamamlanması çağrısında bulunmak istiyorum. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmiş olacağımızı ümit ediyorum. "Kim ne der?" demek yerine ülkemizin neye ihtiyacı var sorusuna cevap arayacağız. 

DETAYLAR