Srebrenitsa Katliamı kınandı
Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneği (ERBALDER), 26 yıl önce yaşanan Srebrenitsa Katliamı’nı kınadığı açıklamada, Avrupa’nın bu katliamı izleyerek ortak olduğuna değinerek "Katliamın sesleri gelirken, BM, AB ve NATO sessiz kalmaya tercih etti" ifadelerine yer verdi.
Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneği (ERBALDER), 26 yıl önce yaşanan Srebrenitsa Katliamı’nı kınadığı açıklamada, Avrupa’nın bu katliamı izleyerek ortak olduğuna değinerek "Katliamın sesleri gelirken, BM, AB ve NATO sessiz kalmaya tercih etti" ifadelerine yer verdi.
İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’daki en büyük insanlık trajedisi olarak görülen ve ‘soykırım’ olarak da tanımlanan Srebrenitsa Katliamı, 26. yıl dönümünde unutulmadı. 8 bin 372 Bosnalı vatandaşın öldürüldüğü katliam, ERBALDER tarafından kınandı. Dernek üyeleri, Eskişehir Valilik Meydanı’na çelenk bırakırken, yapılan açıklamada “Üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen Srebrenitsa Soykırımı hala yakın tarihin utanç tablolarından biri olarak tazeliğini koruyor ve Boşnak halkının kapanmayan yarası olarak kalmaya devam ediyor” sözlerine yer verdi.
“Boşnak halkının kapanmayan yarası - Srebrenitsa Soykırımı”
Dernek adına açıklama yapan Neziha Bilen, Boşnak halkının kapanmayan yarası haline gelen Srebrenista Katliamı hala tazeliğini koruduğunu belirterek, "’Çocukları küçük kurşunla öldürürler, değil mi anne?’, Srebrenitsa Katliamında öldürülen dört yaşındaki bir çocuğun ölmeden önce annesine sorduğu soru bu. Ve bizler, yani bir çocuğun annesine böyle bir soru sormasını sağlayanlarla aynı dünyada yaşamak istemeyenler, Srebrenitsa’da 26 yıl önce yaşanan acıyı hala yüreğimizde taşımakta, hafızalarımızın en derin köşesinde saklamaktayız. Üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen Srebrenitsa Soykırımı hala yakın tarihin utanç tablolarından biri olarak tazeliğini koruyor ve Boşnak halkın kapanmayan yarası olarak kalmaya devam ediyor” ifadelerine yer verdi.
“8 binden fazla masum insanın hunharca öldürülmesine göz yumuldu”
26 yıl önce yaşanan ve 8 bin 372 kişinin ölümüne neden olan olayların detaylarını açıklayan Bilen, "Yugoslavya İç Savaşı yaşarken, Temmuz 1995’de Sırpların Srebrenitsa’yı kuşatması ve ele geçirmesi sonrası binlerce sivil Müslüman Boşnak Potoçari’de bulunan Hollandalı askerlerin denetiminde ve ‘güvenli bölge’ olarak ilan edilen BM Barış gücü karargâhına sığındı. Ancak askerler, binlerce insanın umuduna son verip, onları Sırp güçlerine teslim etti ve 8 binden fazla masum insanın hunharca öldürülmesine göz yumdu” dedi.
“Göz göre göre katliamın sesleri gelirken BM, AB ve NATO sessiz kalmaya tercih etti”
Avrupa’nın bu soykırımı tam anlamıyla izlediğini ve ortak olduğunun belirten Başkan Bilen, "21.Yüzyılın eşiğinde, asılsız soykırım iddialarıyla ülkemizi dizayn etmeye ve bize medeniyet dersi vermeye çalışanlar, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da en korkunç insanlık trajedisini yaşattılar. Avrupa bu soykırımı tam anlamıyla izledi ve ona ortak oldu. Göz göre göre gün ve gün, saat ve saat katliamın sesleri gelirken, BM, AB ve NATO sessiz kalmaya tercih etti. Böylece, insanlık tarihinin utanç sayfalarından biri çağdaş ve demokrasilerin beşiği olan Avrupa’nın tam ortasında yaşanmış oldu. Aliya İzzetbegoviç’in, dünyanın sağır ve dilsiz haline karşı söylediği sözlerini anımsayalım: ‘Her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey düşmanların sözleri değil, dostların sessizliği olacaktır.’ Srebrenitsa insanlığın utanç resmidir, unutulmamalıdır. Çünkü unutulanlar tekrarlanmaya mahkûmdur. Yaşanan katliam, Avrupa’da hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olarak tarihe geçmiştir. Vahşetin yıldönümünde Boşnak kardeşlerimizin üzüntüsünü ve acısını paylaşıyor, bu tür katliamlara seyirci kalanları esefle kınıyoruz” sözleriyle katliam karşısında sessiz kalan kuruluşlar da kınandı.
Yapılan açıklama sonrasında ESBALDER üyeleri, “Bugün burada, Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneği olarak, gönlümüzde kazılı ve beynimizde yazılı olan, Srebrenitsa’da gerçekleşen bu büyük insan kıyımında hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun” sözlerini kullanarak çelenklerini bıraktı.