Meral Akşener: İşsiz Gençler de Asgari Ücretlinin Geçinemiyor Olması da Egemenlik Meselesidir

İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.

Meral Akşener: İşsiz Gençler de Asgari Ücretlinin Geçinemiyor Olması da Egemenlik Meselesidir

Burada gündemdeki meselelere ve Ayasofya Camii'ne ilişkin kararlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Lideri Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündemi sürekli değiştirerek vatandaşın ekonomik sorunları yerine yeni gündemler oluşturarak bunlar üzerinden siyaset yaptığını öne sürdü. Asgari ücretlinin, emeklinin, işsiz gençlerin sorunlarına çözüm üretmek yerine kutuplaştırarak siyaset üretmenin doğru olmadığını söyleyen İYİ Parti Lideri şu ifadeleri kullandı: 

Sanki aksini söyleyen varmış gibi;
“Ayasofya egemenlik hakkımızdır.” diyor.
Doğrudur; 
Ayasofya Türkiye Cumhuriyeti’nin tasarrufudur ve milletimizin bu yönde bir arzusu, isteği vardır. 
Amenna. 
 
Ama Sayın Erdoğan;
Bu ülkede, 
Asgari ücretlinin geçinemiyor olması da, bir egemenlik meselesidir. 
İşsizlerin iş bulma hakkı da, bir egemenlik meselesidir,
Konuşma ve basın özgürlüğü de, bir egemenlik meselesidir,
Gençlerin yarınlardan korkması, 
geleceğe dair tüm umutlarını kaybetmeleri de, bir egemenlik meselesidir, 
Bu ülkenin derelerinin, göllerinin, denizlerinin kirletilmesi de, bir egemenlik meselesidir.
Güzelim ormanlarımızın yakılması, topraklarımızın satılması, peşkeş çekilmesi de, bir egemenlik meselesidir.
 
Zaten 550 senedir bizim olanın, paketlenip tekrar bize satılmasıysa, 
başka bir meseledir Sayın Erdoğan! 
 
Egemenlik, 
senin ve sarayının değil; 
işsizlikten, pahalılıktan, beli bükülmüş vatandaşın refahı demektir.
 
Egemenlik, 
eşinin dostunun değil; 
milletinin mutluluğu, neşesi ve sağlığı demektir.
 
Egemenlik, 
“müteahhidi yaşat ki iktidarın yaşasın” değil; 
“insanı yaşat ki, devlet yaşasın” demektir.
 
Sayın Erdoğan, gerçeklerden koptun, milletinden uzaklaştın.
Yandaşını değil, milleti gör artık.
Saray danışmanlarının değil, milletin sesine kulak ver artık.
Müteahhitlerinin değil, milletin derdiyle dertlen artık.
 
Aziz milletim;
Biz, Türkiye’nin tüm enerjisini tüketen, 
insanımızın umudunu karartan, 
bu anlamsız gerginliğin bitmesini istiyoruz.
Biz, siyasette çözüm yollarının tartışılmasını istiyoruz.
Ve biz, Türkiye’nin her sorununa ortak akılla çözüm bulunacağına inanıyoruz.
 
Bizim hayalimizdeki Türkiye’de, 
kavga eden iktidar ve muhalefet yok,
Tam tersine, ülkesi için bir arada çalışan iktidar ve muhalefet var.
Bizim hayalimizdeki Türkiye’de, 
işsizlik yok, fakirlik yok, 
bolluk var, refah var.
Bizim hayalimizdeki Türkiye’de, 
kayırılan yandaşlar yok, 
liyakat var, adalet var.
 
Biz bu hayale; 
İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diyoruz.

Partili Cumhurbaşkanlığı, 
çözümsüz tartışmaların, 
hakaret dışında bir şey üretmeyen kısır siyasetin,
israfın ve hukuksuzluğun sistemidir.
 
İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ise, 
Türkiye’nin ortak akılla yönetilmesi ve kalkınması projesidir.
Demokratik Cumhuriyet, Konuşan Türkiye projesidir.
 
Değerli dava arkadaşlarım;
Biz bu projeyi mutlaka hayata geçireceğiz.
Çünkü milletimizin, en iyiyi, en doğruyu hak ettiğine inanıyoruz.
 
Çünkü bizim milletimiz, öyle bir millettir ki;
Yeri geldiğinde her türlü fedakarlığı yapar.
Devleti için, ülkesi için gözünü budaktan esirgemez.
 
İşte, yarın 15 Temmuz…
Dört yıl önce, ülkemizin başına çorap örmek isteyen bir çetenin kalkışmasının yıldönümü.
Bu vesileyle demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyor, 
gazilerimize sağlıklı, uzun ömürler diliyorum.
 
Bugün, iktidarın unuttuğu bu aziz millet, 
o gün, istiklal ve istikbali için canını ortaya koydu.
Akif’in dizelerindeki gerçeği, tüm dünyaya bir kez daha ispatladı;
“Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz
Gelmişiz, dünyaya, milliyet nedir öğretmişiz!”
 
Devr-i iktidarlarında, Türk’ün devletini terör örgütüne teslim edenlere, 
yazıklar olsun.
Ve o devleti, sokaktan toplayıp getiren bu aziz millete, 
bir defa değil, bin defa selam olsun.
 
Dava arkadaşlarım;
Görev bizi bekler.
Milletimizi, iktidarın içine soktuğu bu sefalet sarmalından kurtaracağız.
İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’le buluşturacağız.
Programımızla, projelerimizle, çözümlerimizle, kadrolarımızla, 
bu kutlu göreve hazırız.
Milletimizi hak ettiği gibi güvenle, huzurla, saygıyla tanıştıracağız.
Bollukla, bereketle, zenginlikle buluşturacağız.
 
Yolumuz, hakkın yolu, hakikatin yolu, adaletin yoludur.
Yolumuz, Türk’ün yoludur.
Ergenekon’dan başlayıp, Kızıl Elma’ya giden bu yolda, 
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Sağ olun var olun, Allah’a emanet olun