Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimin terör örgütleriyle suç çeteleriyle yürüdüğünü milletimiz biliyor, görüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Mayıs AK Parti TBMM Grup Toplantısında gündeme ve koronavirüs salgınına ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimin terör örgütleriyle suç çeteleriyle yürüdüğünü milletimiz biliyor, görüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne söyledi:

Salgın tedbirlerinden olumsuz etkilenen vatandaşlarımızı ve esnaflarımızı yalnız bırakmadık. Hibe programlarıyla hep yanlarında olduk. Son kabine toplantısında detaylıca anlattığımız salgın desteklerini özetlemek istiyorum:

Merkezi yönetim bütçesinden ilaç, tıbbi malzeme, tarım üreticilerine sübvansiyonlu kredi desteği gibi harcamalar yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacaktır. 

Yaklaşık 645 bin emeklimizin maaşını 1500 liraya çıkardık. Tüm emeklilerimizin bayram ikramiyelerini 1100 liraya çıkardık.

Ciro ve kira desteğinden 1 milyon 200 bin esnafımız yararlandı. 

Vergi indirimiyle iş dünyası ve esnaflarımızı destekledik.

Kısa çalışma ödeneğiyle 3 milyon 768 bin, işsizlik ödeneğiyle 1 milyon, nakdi ücret desteğiyle de 2 milyon 806 bin vatandaşımıza hibe ödemesi yaptık. Bu desteklerin tutarı Haziran sonunda 67 milyarı buluyor.

Sosyal destek programlarıyla 7 milyon haneye çeşitli ödemeler gerçekleştirdik. 

Desteklerin Haziran sonu itibariyle toplam tutar 181 milyar liraya ulaşacak.

Esnaflarımızın , Kobilerimizin, ihracatcılarımızın, vatandaşlarımızın bankalardan kredi alabilmelerini kolaylaştırdık. 

Uygun maliyetli kredilerin toplamı 315 milyar lirayı geride bırakmıştır. Buna ilave olarak Tarım Kredi Kooperatiflerinin, Esnafların, Mükelleflerin vergi ve sigorta prim ödemelerini öteledik, borçları yeniden yapılandırdık. 

2 ayrı grupta 1 milyon 384 binden fazla esnaf ve sanatkarlara 4 milyar 622 milyon liralık hibenin müjdesini kamuoyu ile paylaştık.

Salgından etkilenen tüccar, sanayici için nefes kredisi için çalışmalara başladık.

Çiftçilerimiz için de hububat , bakliyat alım fiyatlarını ilan ettik.

TMO'nun sert ekmeklik buğday alım fiyatını 2 bin 250 liraya, arpa alım fiyatını 1750 liraya yükselttik.

Aynı şekilde bakliyatta alım fiyatını kırmızı mercimekte 5 bin, yeşil mercimekte 4 bin 150 liraya, nohutta 4 bin 50 liraya çıkardık.

Çayda da üreticilerin yüzlerini güldürecek şekilde kilo fiyatını 4 lira olarak belirledik. 

Üreticiyi koruyan, tüketiciyi kollayan bu yeni sezon mahsul fiyatlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Ayrıca kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin ziraat bankasına, tarım ve kredi kooperatiflerine borçlarının erteleneceğini de açıkladık.

Salgının başladığı günden bu yana milletimizin her kesimi, her ferdinin yanında olduğumuzu gösterdik.

Türkiye'nin 2021 büyüme oranının tahminlerin çok ötresinde gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum.

Finans piyasasında zaman zaman görülen, ülkemizin ekonomik gerçekleriyle ilgisi olmayan manipülasyon kaynaklı kırılganlıkların önlenmesine yönelik önlem alıyoruz.

AK Parti olarak en büyük başarımız hükümetlerimiz döneminde tüm vatandaşlarımıza çalışacak iş, geleceklerine güvenle bakabilecekleri istikrarlı bir iklim sağlamak olmuştur.

Son dönemde güven ve istikrar iklimini hedef alan saldırıların gerisinde insanımızın elindeki bu imkanı alarak, özellikle gençlerimizi karamsarlığa sürükleme gayesi olduğu açıktır.

Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle nice oyunları ve tuzakları bozduğumuz gibi bu sinsi operasyonu da akamete uğratacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. 

Biz birliğimize , beraberliğimize kardeşliğimize sahip çıktığımız sürece hiçbir senaryo hedeflerimizden bizi alıkoyamaz.

Ne diyor şair? Beden ölür, çürür cana bakın siz. Kim kiminle yürür ona bakın siz. Bırakın dönsün dönme dolaplar. Haktan hakikatten yana bakın siz. Evet 19 yıllık iktidarımızın her anında yaptığımız gibi sadece hakka ve hakikate bakarak yola bakacağız.

Kimin terör örgütleriyle suç çeteleriyle yürüdüğünü milletimiz biliyor, görüyor.

Türkiye'ye siyasetten teröre, ekonomiden dış politikaya kadar her yandan ağır maliyeti olan 1990'ların istikrarsız dönemi 3 Kasım 2002'de sona ermiştir.

Milletimiz yeni dönemi açmıştır. Hükümetimizi devraldığımızda milletimize Türkiye'yi 4 temel sütun üzerinde yükseltme sözü verdik. Bunlar eğitim, adalet, sağlık, emniyet olarak ifade ettik. 

Biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe, hiçbir senaryo ülkemizi hedeflerine ulaşmaktan alıkoyamaz, milletimizle aramızdaki uhuvveti bozamaz. Kimin terör örgütleriyle, suç çeteleriyle, yeminli Türkiye düşmanları ile yürüdüğünü milletimiz görüyor.HSK parlamentomuzu oluşturan milletvekillerinin iradesiyle tecelli etmiş oldu. Partilere ve vekillere teşekkür ediyorum.Siyaset kurumunun demokrasimizin kazanımlarını ve milli iradeyi siyasi tarihimize mühürleyecek yeni bir anayasa yapacağına inanıyorum.Yeni anayasa milletin vicdanından çıkacak yarınlarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır.Reform çalışmalarımızın yeni bir halkasını oluşturan dördüncü yargı paketi yakında Meclisimize sunulacak. Bu paketle idari yargıda vatandaşın işini kolaylaştıran, ceza yargılamasında güvenceleri artıran çok önemli yenilikler getiriliyor. Hemen ardından beşinci yargı paketi için kolları sıvıyoruz.

Terör örgütlerinin, suç çetelerinin uluslararası ajanların cirit attığı Türkiye'yi güvenli bir ülke haline getirdik.

Geçmişte siyaseti ve toplum hayatını yönetecek, yönlendirecek derecede etki sahibi olan suç örgütlerini, 19 yıl boyunca ellerindeki tüm imkanları alarak birer birer çökerttik.

Bir dönem ülkenin dört bir yanında türemiş, kerameti kendinden menkul cafcaflı lakaplarla anılan sözde babaların racon kestiği Türkiye'yi, hukuktan başka yöntemlerin geçerli olmadığı bir seviyeye getirdik.

Özellikle uyuşturucu suçlarıyla mücadele ederken, kimsenin gözünün yaşına bakmadık. Uyuşturucu suçuna en ağır ceza verilen ülkelerin başında geliyoruz. Sadece 3.5 yılda 550 binin üzerinde operasyon yapılmış, 85 kişi tutuklanmıştır. 63 milyar lirayı geçen uyuşturucu malzeme bu operasyonlarda ele geçirilmiştir.

Terörle, çetelerle, suç örgütleriyle mücadelede elde edilen başarılar vatandaşımızın devletine olan güvenini artırırken, birilerini de rahatsız etmiştir.

Gelin hanım, beni Netenyahu'nun yanına koyuyor, onun ardından memleketime gidiyor. Memleketim Rize'de görüldüğü gibi gayet güzel bir ders verildi. Ve nerede, nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım. Orası Rize, sen Rize'ye kalkıp da, Rize'nin uşağına bu şekilde hakaret edip, onu Netenyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan yapılacak olan budur. Yine dua et ki, gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu da Rize'linin edebini adabını gösterir. İkizdere yetmedi bir de Çayeline gitti, orada da gerekeni yaptılar. Trabzon'a gitmeye kalktı, orada da hiç meydana çıkmadan uçağa geçip Ankara'ya döndü. Bu daha bir, daha neler olacak neler. Daha dur bakalım, bunlar iyi günler, her şeyden önce bu ülkede ahde vefa denilen şey vardır. Ahde vefa olmazsa bu millet affetmez. Tüm bunlarla beraber, bizler hep bu ülkede gerçekten saygıya dayalı siyasetin yanında olduk, siyasetin oturmasını istedik. Bunun çalışmasını yaptık, yapmaya devam ediyoruz.

İçişleri Bakanımız Sn. Süleyman Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde, ülkemizde sağlanan huzur ve güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık var. Terör örgütleri gibi suç örgütleriyle mücadelesinde İçişleri bakanımızın yanında olduk, yanında olacağız. 

Hedef İçişleri Bakanımız değil, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşaası gayretleri olduğunu anlamak için kullanılan araçlara ve onları kullananların silüetlerine bakmak yeterlidir. 

Ülkemizde yıllarca bakanlık, başbakanlık, meclis başkanlığı yapmış Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınmasın asıl niyeti gösteren bir başka işarettir. 

Şimdiye kadar nasıl şahsımız, partimiz, çalışma arkadaşlarımız üzerinden ülkemize yönelik hiç bir saldırıya eyvallah etmediysek bu tezgahı da bozacağız. Hiç endişeniz olmasın. Buradan sesleniyorum, Bay Kemal, Bay Meral buradan size ekmek çıkmaz boşuna uğraşmayın. Suç çetelerinin mensuplarını dünyanın neresine kaçarsalar kaçsınlar takip ediyoruz. Tıpkı fetöcüler, tıpkı PKK'lılar gibi bu suçluları da ülkemize getirip yargıya teslim edene kadar peşlerini bırakmayacağız.

Suç örgütlerinin yalanları ve iftiralarına karşı verilen cevaplar muhatapları zaten verilmiştir. Tarafların başvuruları üzerine Ankara ve İstanbul başsavcılıkları gereken tahkikatlara başlamıştır. 

Geçmişten bugüne hiç bir iddia ortada bırakılmayacak, tüm yalanlar, iftiralar ortaya dökülecektir. Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğundan kimsenin şüphesi olmasın. 

AYRINTILAR GELİYOR...