Sağlıklı olayım derken daha beter olmayın! Bu çayı içerken iki kez düşünmelisiniz

Fayda görmek isterken sağlığınızdan olabilirsiniz! Bu çayı tüketirken iki kere düşünün! Tüm detaylar haberimizde.

Sağlıklı olayım derken daha beter olmayın! Bu çayı içerken iki kez düşünmelisiniz

Bu bitki çayının faydadan çok zararı olabilir! Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.

BU HATALARI YAPMAYIN

Türk Nefroloji Derneği tarafından paylaşılan verilere göre ülkede böbrek hastalığı olan toplam 74 bin 475 bin hasta var. Böbrek nakli bekleyen kişi saısı 22 bin. Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Siren Sezer güncel nakil sayısıyla bu sayıların azalmasının mümkün olmadığını ve böbrek naklinin bu kadar az olmasının sebebinin kadavradan organ bağışının çok az olması olduğunu söyledi. Böbrek yetmezliği başladıktan sonra hastalar zorlu bir tedavi sürecine başlıyor. İlaç, diyaliz ve ameliyat uygun donör geldikten sonra normale dönebiliyor. Uzmanlar bu sebeple böbreklere iyi bakmak gerektiğini vurguluyor. Şeker hastalığı ya da diyabet vücudun yeterli insülin üretmemesi ya da üretilen insülinin kullanılmaması sebebiyle ortaya çıkıyor. İnsülin bir hormon ve kanda ne kadar şeker olduğunu kontrol ediyor. Hormonlar vücudun çalışabilmesi ve sağlıklı olabilmesi için vücut tarafından üretilen salgılar. İnsülin kandaki şekeri enerji üretebilmeleri için hücrelere taşıyor. Yeterli insülin üretilmediği zaman enerji açlığı yaşanıyor ve şeker kanda birikiyor. Zamanla böbrek hastalığı, kalp krizi, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, inme, göz hasarları ve amputasyona kadar gidebiliyor. Böbreğin su ve sodyum atma yeteneğinde de azalma böbrek yetmezliği ile ortaya çıkıyor. Bu hastaların hemen hemen hepsinde hipertansiyon sorunu ortaya çıkıyor. Hipertansiyon ise damarları etkiliyor. İlk olarak kalp ve beyin gibi organlarda etki gösteriyor. Hipertansif Böbrek Hastalığı olarak adlandırılan hastalığın sebebi böbrekteki en küçük fonksiyon görevi olan organcığı çok parçalı kılcal damarlardan oluşan yumaklar iççindeki basınç artışının organcığın büzüşerek yetmezliğe kadar gitmesine sebep olabiliyor. Arterlerde yaşanan kapaklardaki zedelenmeler ise damar sertliğinin ilk aşaması olarak ortaya çıkıyor. Damar sertliğinin belirtileri bölgeye göre değişiyor. Kalp damarlarında yaşanan sertleşme kalp kasının kasılıp gevşemesiyle bazı belirtilere sebep oluyor ve kalpte ritim bozukluğu gibi belirtilere sebep oluyor. Bu durumlarda damar sertleşmesi belirtileri vücutta morarma ve göğüs ağrısıyla ortaya çıkabiliyor. 

böbrek yetmezliğine sebep olan davranışlar

Vücuttaki tuz dengesinin sağlanması da böbrekler tarafından yapılıyor. Alınan tuzun yüzde 99.5 oranı böbreklerden emiliyor. Aşırı tuz tüketiminde böbrekler su ve tuz dengesini sağlayamıyor ve zamanla kan basıncı yükselerek böbrek işlevleri olumsuz etkileniyor. Böbrek sağlığı son dönemlerde artan obezite probleminden de etkileniyor. Bütün dünyada her 10 kişiden 1'i böbrek hastalığıyla uğraşıyor. Araştırmalara göre obezite hastalığı olan kişilerde böbrek hastalığı gelişme oranı diğer insanlara oranla yüzde 83 oranında artıyor. Su yeterli miktarda içilmediği zaman böbrek taşı oluşuyor. Bu nedenle yetişkin insanların günde en az 2 litre su içmesi gerekiyor. Az miktarda su tüketimi az idrar yapılması anlamına geliyor ve idrar 1 litre altında olursa böbrek taşları oluşma riski artıyor. Son yıllarda artış gösteren bitkisel ürün kullanımı da zararlarıyla ortaya çıkabiliyor. Böbrek hastalarında görülen problemler doğrudan böbrek üstüne etki ya da kan basıncına etki olarak iki kategoride ele alınıyor. Bitkisel ürün kullanımı doğrudan böbreği ya da kan basıncını etkileyebiliyor. Yani mevcut tedavinin aksamasına ve tedaviye uyumsuzluk, ilaçlarla etkileşim, böbreğe hasar verme, böbrek taşı ya da idrar yollarında tümör, kan basıncını yükseltmesi ve tedaviye direnç göstermesi, sodyum ve potasyum bozukluklarına sebep olabiliyor. Nefroloji Uzmanı Dr. Serkan Yıldız konu ile ilgili şu sözleri söylüyor; 'Özellikle stereoid olmayan yangı giderici romatizmal ilaçlar çok tehlikeli. Mantar ve virüs tedavisinde tercih edilen antibiyotik ve ağır metaller de böbreklere zarar veriyor. Boşaltım görevinin yanında kan basıncının düzenlenmesi gibi önemli görevleri olan böbrek sağlığına dikkat etmek gerekiyor.' Sigaranın kanserojen özellikleri yanında kardiyovasküler sistem ve solunum sistemine de zarar verdiği biliniyor. Bu sistemlere zarar veren sigara en sonunda kalp ve damar hastalıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve akciğer karsinomlarına sebep olabiliyor. Sigara üriner sistem üstünde de kanserojen etki sağlıyor. Sigara böbrek, böbrek pelvisi, üreter, mesane karsinonu gelişmesini kolaylaştırıcı etkisiyle biliniyor. Son senelerde sigaranın böbrek fonksyionları üstünde olumsuz etkileri ve böbrek yetersizliği geliştirdiği ile ilgili birçok araştırma da yapılmıştır.