Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, narın sağlık hazinesi olduğunu belirterek, bu eşsiz meyvenin bilinmeyen yönlerini açıkladı. İran'dan Güneydoğu Anadolu'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen ve tropikal-subtropikal iklimlerin bir eseri olan nar, insanlık tarihi boyunca yaklaşık 4 bin yıldır tanınan bir meyve olarak öne çıkıyor.

Prof. Dr. Karabulut, Antik mitolojilerden günümüze kadar uzanan geniş bir kronolojide, narın hayat, sağlık, uzun ömür, güç, cesaret, bilgi, ahlak, ölümsüzlük ve maneviyatın sembolü olduğunu vurguluyor. Anadolu'nun binlerce yıllık tarihinde kesintisiz olarak varlığını sürdüren narın, kilimlerden mimari unsurlara kadar pek çok alanda kendini gösteren bir öğe olduğunu da ekliyor.

Ayrıca, Kuran-ı Kerim'de adının geçtiğini belirten Karabulut, narın içerdiği çekirdek, su ve kabuk olmak üzere üç kısımdan meydana geldiğini ve güçlü bir antioksidan kaynağı olduğunu ifade ediyor. Narın antioksidan aktivitesinin diğer meyve sularından daha fazla olduğunu vurgulayan Karabulut, bir bardak nar suyunun on bardak yeşil çay ya da portakal suyundaki antioksidan miktarına eşdeğer olduğunu belirtiyor.

Sağlık açısından birçok faydası bulunan narın içerdiği 124 farklı fitokimyasal, protein, karbonhidrat, kalsiyum, fosfor, demir, B1, B2 ve C vitaminleri ile omega-5 içerdiğini açıklayan Karabulut, narın cilt sağlığını koruduğunu, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruma sağladığını, damar sertliğini önlediğini ve tansiyonu düşürdüğünü belirtiyor.

Araştırmalara dayanarak, narın ağız sağlığını güçlendirdiğini, bağırsak kurtlarını düşürdüğünü, idrar arttırıcı, hazmı kolaylaştırıcı ve kuvvet verici olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karabulut, narın kalp krizi riskini azalttığını, menopoz sıkıntılarına engel olduğunu, doğum kontrol haplarının yan etkilerini giderdiğini ve yüksek tansiyonu düşürdüğünü söylüyor.

Son olarak, narın kabuk ve çekirdeklerinin bağışıklık sistemini güçlendiren yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğunu vurgulayan Karabulut, narın endüstriyel işlenme sürecinde ortaya çıkan atıkların da değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Narın, sağlık açısından birçok alanda kullanılabilen eşsiz bir meyve olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, narın sadece sofralarımızı süslemekle kalmayıp, aynı zamanda sağlıklı bir yaşamın anahtarı olabileceğini dile getiriyor.