Avukat Ömer Kavili Tahliye Sonrası İlk Açıklamasını Yaptı

Grup Yorum üyelerinin de yer aldığı ve 25 kişinin yargılandığı davada "davayı sulandırmaya çalıştığı" gerekçesiyle Kavili gözaltına alınmış, daha sonra da tutuklanmıştı. Kavili bugün tahliye edildi.

Avukat Ömer Kavili Tahliye Sonrası İlk Açıklamasını Yaptı

Avukat Ömer Kavili bugün sabah saatlerinde tahliye edildi.

Tahliye edilmesinin ardından Birgün 'den Ekin Akyaz 'a açıklamalarda bulunan Kavili, Cumhuriyet savcısının Silivri 'ye gönderdiği talimatla serbest bırakılmış. Cumhuriyet savcısı derhal salıverilmesini istemiş.

Hakim ile yaşadığı tartışma sonrası mahkeme salonunda gözaltına alınan avukat, sonrası gün duruşmaya alınmadığını ve jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

"Yaşadığım çok tipik ve komik bir aşama aslında. Karar gerekçesi, grup yorum davasında tutuklu özgür kararakaya bana mektup yazmıştı. Müdafiliğimi yapmam üzere duruşma salonuna gittim. Müvekkilimle görüşmek istediğimi bildirdim. Fakat ifadesi alındıktan sonra görüşebileceğimi söylediler. Kanun açıkça ifadesinden önce diyor. Kanunun uygulanmasını istiyorum dedim.
Müvekkilimin bu durumu mahkeme salonunda anlatması üzerine, hakim ‘alın bu sanığı’ dedi. Ben de alamayacaklarını söyleyince ‘bu avukatı da alın’ dedi. Avukatı duruşmadan alın zapta geçin dedi. Bunun üzerine bacağımda sırt üstü yıktılar cüppem sırtımda yerlerde sürüklendim. Sağ bacağımda, kollarımda, bileklerimde yararlanmalar oluştu. Ardından çıkarıldım.

Tekrar, duruşmaya gitmek üzere mahkemeye gittim. Sizin duruşmaya alınmanız yasaklı dendi. Ardından gelin Ömer Bey bir çay içelim dediler ve eklediler çayı karakolda içerim. O an gözaltı işlemi mi yapıyorsunuz diye sordum ve ‘evet, gözaltı işlemi yapıyoruz’ diye yanıt aldım. Karar olmadan yapamazsınız yazılı karar isteyin dedim. Meğer arka tarafta tutanaklar tutmuşlar. Jandarmalarla karakola götürdü ve biliyorsunuz tutuklamaya sevk etti.

Karara ben bir şerh yazdım. Avukatları teslim alamayacaksınız dedim. Pek çok ilden Baro başkanları aradılar. Yapılanın yanlış olduğunu ifade ettiler, geçmiş olsun dileklerini sundular. Özetle akşam 23.30 gibi Silivri’ye girdim. Sabah 6.30’da da çıktım. Suçum da tam yazdıkları gibi mesleğimizi yapmaktı."

Kamubulteni.com  | Ankara