Yılmaz Morgül Canlı Yayında Gözyaşlarını Tutamadı

'Herkes Gülmek İster' ile adından söz ettiren Yılmaz Morgül, 'Magazin Konseyi'nde oyununu eleştiren Cengiz Semercioğlu ile Onur Baştürk'e canlı yayında cevap verdi ve gözyaşlarına hakim olamadı.

Yılmaz Morgül Canlı Yayında Gözyaşlarını Tutamadı

Kanal D ekranlarında yayımlanan 2. Sayfa programına katılan Morgül, gözyaşlarını tutamadı.

Morgül, canlı yayında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"4 yıl Nur Yerlitaş ile kapı komşuluğu yaptım. O annesine anne olmuş bir kadındır. Yapılan yardımlar kapalı kapılar arasında yapılmalı. Hadise’nin durumunda doktor aranır, yanında olunur. Demek ki sürçü lisan etti…

Sanat dünyası çok acımasız. 15 yıl önce bu koltukta Şenay Düdek ile Müge Anlı oturuyordu. Ben bildiklerimi gözyaşlarıyla anlattım. Dalga geçtiler…

Benim hayalimdeki insanların gerçek yaşamlarını görünce soğudum. Bu insanlardan her yerde var. Hayatları boyunca beni kuyulara atmaya çalıştılar. Şimdi ben kuyunun sahibiyim. Onlar da ellerinde kovalarla benden su istiyorlar.

Aşırı duygusal ve hassasım ama kendisiyle de dalga geçen bir insanım. Benim yaptığım bir tiyatro oyunu ve kara mizah yapılıyor. Ben o mizahi yorum için tarihi bir kostümü tercih ettim. Bu oyun sahibinde bilgi sahibi olmadan oyunum hakkında yazı yazamazlar…

Sahnede Bülent Ersoy kıyafetleri giyerek taklit eden insanlar var ben onlardan değilim. O insanların biri de Ata Demirer…

İşçi bir ailenin çocuğuyum ben. Allah vergisi sesim ve sanatımla varım. Adını vermeyeceğim bir kolejde konser verdim. ‘18 tane akülü sandalye kulise gelecek’ dedim. Baksınlar bu çocuk bu ülke için neler yaptı.

Ben aşk hayatımla gündeme gelmedim. Sesimle, sanatımla buradayım. Bülent Ersoy’un bu oyunla gurur duyması lazım. Yılmaz Morgül gibi bir sanatkar onu temsil ediyor. Biz kimseyi yargılamıyoruz, göklere çıkarıyoruz. Oyunda Müslüm Gürses ‘Yılmaz lütfen insanlara söyle sanatçıların değerini yaşarken bilsinler’ diyor ve sahneyi terk ediyor…

Benim Bülent Ersoy ile aramda onun bana göstermediği sevgisi ve saygısı yüzünden soğuk rüzgarlar var. Yıllar önce İbrahim Tatlıses bizi barıştırdı. Kuliste yine aynı…

Yıllar önce Müzeyyen Senar’ın cenazesine gittik. Bana ‘Gerçekten sana bugüne kadar sevgimi gösteremedim, beni affet’ dedi.Cenazedeki sözlerinin samimiyetine inanıyorum.

Sonra Bodrum dönüşü uçakta kendisini gördüm. Bayramdı… Gittim elini öptüm. Soğuk rüzgarlar yine aynıydı… Hayranı olduğum bir sanatçının yanına gittiğimde insanları tanımamazlıktan gelmesi çok büyük bir gaflet. Ölümlü dünya ya… Hepimiz misafiriz. Göçeceğiz bu dünyadan…

Nejat Uygur, Levent Kırca, Gönül Ülkü, Oya Başar… Ben kimlerden ders aldım siz biliyor musunuz ya?Gerçekleri bilmeden nasıl çamur atabiliyorsunuz? Ben bir oyun yazdım.

Dün ilk geceydi. Elinde bastonlarla insanlar geldiler. Müjdat Gezen sahnesi tıka basa doluydu. 350 kişi dışarıda kaldı. Siz o sevgiyi biliyor musunuz? Takdir edeceklerine, şu hale bak.

İnsanlara yaşarken dua edin. Siz beni evden çıkarken annenizin ayağının altını öpüyor musunuz? Ben bu ahlakla büyüdüm… Yazıklar olsun!O oyundan kaç kişi ekmek yiyor biliyor musunuz? Herkes gazinoya gidebiliyor mu? Ben inanları mutlu etmek için yapıyorum. Vur abalıya… vurun be! Benim Allah’ım var. 

Beni nasıl görmek istiyorsanız aynada o sizsiniz. Ben değilim. Bütün arkadaşlarım söylediler. ‘Bu ekmekle oynamak’ diyorlar. Onlar yaptıkça halk bize daha çok sahip çıkacak.

Bugün herkes telefon başında sevdiği insana telefon açsın. Ne olacak ne kaybedeceksiniz. Ben bütün insanlara sevgimi vermeye çalışıyorum, ben sevgi gördüm mü? Hayır… Sadece anne sevgisi gördüm. Annem şuan yatıyor. Bebek gibi…

Ben insanım. Herkes gelip suratıma konuşsun. Ekmekle oynamasın kimse… Hayat böyle bir şey! Neden sürekli çamur? Ben tertemizim…

Gecekonduda büyüdüm. Tuvaletimiz dışardaydı. Annemle gurur duyuyorum. Hademelik yaptı bizi büyütmek için. İnşaatlarda mı çalışmadım, fındık mı toplamadım… Kahvelerde çalıştım kalemimi defterimi alabilmek için… Benim doluşum bunları dile getiremeyen her dalın sanatçıları için…