İYİ Partili Koray Aydın: İnfaz Düzenlemesi Özel Af Niteliğindedir

İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın, TBMM Genel Kurulu'ndan geçerek yürürlüğe giren infaz düzenlemesine ilişkin basın açıklaması yayımladı. İnfaz düzenlemesinin özel af niteliğinde olduğunu savunan Aydın, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ için meclise gelen fezleke, açık cezaevleri ve kadın cinayetlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Partili Koray Aydın: İnfaz Düzenlemesi Özel Af Niteliğindedir

KORAY AYDIN'IN BASIN AÇIKMLAMASI ŞU ŞEKİLDE: 

İNFAZ DÜZENLEMESİ ÖZEL AF NİTELİĞİNDEDİR

İktidarın yargı paketi adı altında meclisten çıkardığı infaz düzenlemesi, cezaevlerini boşaltmaktan öte işe yaramayan özel bir af niteliğindedir. Kişilere karşı işlenen suçları, ancak ilgili kişiler affeder diyen Sayın Cumhurbaşkanı, sözünden dönmüş ve iktidar partisinin teklifinin kanunlaşmasıyla kişilere karşı suçlardan mahkûm olanların birçoğu salıverilmiştir.Kader mahkûmu denilebilecek az sayıdaki mahkûmun dışında hırsızlar, kaçakçılar, rüşvetçiler,yağmacılar, dolandırıcılar, katiller ve daha bir dizi suçu işleyenler tahliye edilmiştir. Nitekim   haksız   yere   cezaevinde   yatanlar   ile   “kader   mahkûmu”   olarak   tanımlanan   kişiler   bile;rüşvetçi,   hırsız,   dolandırıcı,   kaçakçı   ve   katillerle   aynı   kanunla   salıverilmelerini   içlerine sindirememişlerdir. 

İnfaz düzenlemesinin Anayasa Mahkemesine başvurulması halinde “kanun önünde eşitlik” ilkesine aykırı bulunarak daha da genişlemesi ihtimal dâhilindedir. Nitekim geçmişte böyle durumlar yaşanmıştır.Çıkarılan   düzenlemeyle   şimdilik   100   bin   civarında   mahkûm   tahliye   olmuş,   cezaevlerinin   üçte birinden fazlası boşalmıştır.Çıkarılan düzenleme ve mevcut infaz sistemi, mahkûmları ıslah etmek, pişmanlık duymalarını ve yeniden topluma kazandırılmalarını temin etmekten uzaktır.Daha da üzücü ve kötü olan ise geçmişte benzeri düzenlemelerle tahliye edilenlerin çoğunun bir süre sonra yeniden suç işleyerek tekrar cezaevine girmeleridir. Tahliyelerin   üzerinden   çok   geçmeden   salıverilen   suçluların   işlediği   cinayetleri   gazetelerden okumaya başlamamız bu endişemizde ne kadar haklı olduğumuzun somut delilidir. Geçmişte çıkarılan af ve infaz indirimlerinden sonraki dönemlerdeki verilere bakıldığında bu durum açık ve net bir biçimde ortaya çıkacaktır. 

İYİ PARTİ TEHDİT VE BASKILARA ASLA BOYUN EĞMEYECEKTİR

Bu arada teklife, MİT kanununa karşı işlenen suçlar diye bir madde eklenerek bu suçu işledikleri iddia olunan bazı gazeteciler kapsam dışı bırakılmıştır.Böylece MİT kanununa karşı işlenen suçlar ibaresiyle hem muhalif basına gözdağı verilmiş, hemde  İYİ  Parti  Kurucusu  ve  İstanbul  Milletvekilimiz  Sayın   Ümit  Özdağ  hakkında  zaten   kimlikleri açıklanmış   MİT’te   görevli   şehitlere   rahmet   dilediği   için   fezleke   düzenlenerek   TBMM’ye gönderilmiştir. Fezlekeden amaç da İYİ Parti üzerinden tüm muhalefete ve Türk milliyetçilerine gözdağı vermektir.Nitekim  Grup Başkanvekilimiz Sayın Müsavat Dervişoğlu konuyla ilgili partimiz adına gereken cevabı vermiş; Sayın Ümit Özdağ’ın yanında olduğumuzu; milliyetçi, demokrat ve vatanseverlerin oluşturduğu İYİ Parti ve Cesurlar Hareketi’nin baskı ve tehditlere asla boyun eğmeyeceğini net bir şekilde ifade etmiştir.1

AÇIK CEZAEVİNE GEÇİŞLERİN KOLAYLAŞMASI, TOPLUM İÇİN AÇIK RİSKTİR

İnfaz düzenlemesinde terör suçları, örgütlü suçlar, kasten adam öldürme, cinsel suçlar, uyuşturucu suçları kapsam dışı bırakılmıştır, ancak bu suçları işleyenlerin de açık cezaevine geçmelerinin önü açılmıştır.Terör suçları, örgütlü suçlar, adam öldürme suçu, cinsel suçlar, uyuşturucu imalatı ve ticaretisuçlarından   mahkûm   olanlar   ile   diğer   suçlardan   10   yıl   ve   daha   az   hapis   cezası   bulunanhükümlüler idare ve gözlem kurulu kararı ile infaz hâkiminin onayından sonra açık cezaevine geçebilecektir.Yine yakın tarihte açık cezaevinden izinsiz çıkan bir caninin Ordu’da bir kızımızı vahşice katlettiği dikkate   alınırsa,   açık   cezaevine   geçiş   de   toplumun   huzuru   açısından   açık   bir   risk   özelliği taşımaktadır. 

 “TOSUNCUK” GİBİLER DE İNFAZ İNDİRİMİNDEN YARARLANMAKTADIR!

Kamuoyunda “Tosuncuk” olarak bilinen Çiftlikbank dolandırıcısı kaçak olduğundan dolayı hüküm giyip cezaevinde yatmadığı için bu aftan şimdilik yararlanamıyor ama aynı suçtan hapis yatanlarbu düzenlemeden yararlanıyor.Binlerce,  on  binlerce  aileyi  dolandıranlar,  binlerce  ocağı söndürenler,  cezasının  bir  bölümünü çektiler diye tahliye edildiler.Milleti ve  devleti  dolandıranlar bari  çaldıkları  paraları  hazineye ödemedikçe infaz  indiriminden yararlanmasınlar   diye   İYİ   Parti   olarak   verdiğimiz   öneri   TBMM’de   kabul   görmemiş,   maalesef devletin ve milletin parası, çalanın yanına kâr kalmıştır. 

DÜZENLEME KADIN CİNAYETLERİNİN CEZASINI ARTIRMAMIŞTIR

Henüz yeni ve acı bir örnek yüreklerimizi dağladı. Geçen hafta içinde Rize Fındıklı’da AK Parti İlçe Başkan Yardımcısı Gamze Pala kızımız vahşice katledildi.Katil,   cinayeti   platonik   aşkına   karşılık   vermediği   için   işlediğini   ifade   etmiş.   Basına   yansıyan haberlere göre bu cani, bu genç kızımıza önce silahla ateş etmiş, sonra da gidip bıçaklamıştır. Kasten öldürme, yüzün sürekli değişikliğine sebebiyet veren kasten yaralama suçu, özel hayata ve hayatın gizli alanına  karşı  suçlar ve devlet  sırlarına karşı suçlar ile  işkence ve eziyet  suçlarıbakımından herhangi bir indirim yapılmamaktadır.Ancak burada dikkati çeken bir durum vardır. Türk Ceza Kanunu’nda gebe kadınlara karşı işlenensuçlara özel olarak atıf yapılmakla birlikte, “kadına karşı suçlar” diye ayrı bir suç tanımı yoktur. Türk Ceza Kanunu’nda kasten öldürme suçu üstsoy veya alt soydan birine ya da eş veya kardeşe karşı yapıldığında ağırlaştırılmış müebbet cezası ile cezalandırılacağı belirtilmektedir.Gamze Pala’yı öldüren cani, hukukçuların yaptığı değerlendirmeye göre kasten öldürdüğü kişi üstsoy veya alt soydan biri ya da eşi veya kardeşi olmadığı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almayacak, en üst sınırlardan ceza alsa bile mevcut infaz indirimleri sonunda 9 yıl civarında yatıp çıkacaktır.2 Gamze Pala gibi kadınlarımızın katillerinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları için gerekli düzenlemeler yapılmalı, adalet tam ve kâmil manada tecelli etmelidir.Yine Türk Ceza Kanunu’nda kasten yaralama suçunun sadece “üst soy, alt soy, eş veya kardeşe karşı” işlenmesi ağırlaştırıcı sebeplerden biri olarak görülmektedir. Yaralama suçunun canavarca his saikiyle (örneğin; kezzap atmak suretiyle) işlenmesi hali niteliklihaller arasına alınmakta ve suçun bu suretle işlenmesi durumunda verilecek azami ceza 18 yıla çıkarılmaktadır. Yüzüne kezzap atmak suretiyle Berfin Özek'in yaralanmasının faili olan kişi, yeni çıkarılan infazindirimden yararlanamayacak olsa da önceki kanunlara göre ceza aldığı için cezası artmayacak,normal cezasını çektikten sonra çıkacaktır.Nihayetinde çıkarılan bu kanun, kadın cinayetlerinin cezasını artıran bir düzenleme değildir.Mevcut durumu korumuş, kadına karşı şiddette bir kısım suçlarda ağırlaştırma cihetine gidilmiş, o suçların arasında da münhasıran kadına karşı işlenen suç diye bir tanım sayılmamıştır.

BU KANUNU ÇIKARANLARI MİLLET AFFETMEYECEKTİR

İnfaz düzenlemesi ile koşullu salıverilme oranı kural olarak 2/3’ten yarıya indirilmektedir. Örgütlü suçlar bakımından infaz oranı 3/4’ten 2/3’e indirilmektedir.Uyuşturucu ticareti ve cinsel istismar suçları ile terör suçlarının 3/4 olan koşullu salıverilme oranları aynen muhafaza edilmektedir.Nihayetinde bu düzenleme 100 bin mahkûmun tahliyesini sağlayan, ilk etapta cezaevlerindeki doluluğu ve yoğunluğu azaltmayı amaçlayan özel bir aftır.Burada terhisleri ertelenen askerlerimizin durumuna da dikkat çekmek istiyorum. Milli Savunma Bakanlığı   “‘toplum   sağlığına   zarar   verebilecek   büyük   hareketlenme   riski”   gerekçesiyle askerlerimizin terhisini ertelemiştir. 53 bin çocuğumuzu “toplum sağlığına zarar verebilecek büyük hareketlenme riski” gerekçesi ileterhis etmeyen iktidar, 100 bin suçluyu “hastalık kaparlar” gerekçesiyle tahliye etmektedir. Peki, bu çocukların   durumu   ne   olacak?   100   bin  suçluyu   salıverdiğiniz   zaman   “toplum   sağlığına   zarar verebilecek hareketlenme riski” olmayacak mı?Böyle bir düzenleme, eşitlik ve hakkaniyetle bağdaşmaz, toplumda “yapanın yanına kar kalıyor”,“nasıl olsa sık sık af çıkıyor” gibi düşüncelerin kökleşmesine yol açar ve adalet duygusunu yerle bir eder. Adına   infaz   düzenlemesi  dense   bile   çıkarılan   kanun,   özel   bir   af   niteliğindedir   ve   bu   kanunu çıkaranları millet affetmeyecektir.