Özel 100. Yıl Samandağ Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Hayrettin Dönger, besinlerin sindirilmesi, atık maddelerin akciğer ve böbreklere taşınıp oradan dışarı atılabilmesi, vücut ısı dengesinin sağlanmasının vücuttaki su sayesinde mümkün olduğunu söyledi.
Gereğinden az su tüketilen toplumlarda böbrek rahatsızlıklarının daha çok görüldüğünü ifade eden Dönger, şöyle devam etti:
Besinsiz günlerce yaşanabilirken susuz ancak birkaç gün yaşanılacağına dikkat çeken Dönger, “İnsan vücudundaki su oranı yaş, günlük aktiviteler, cinsiyet ve fiziksel özelliklere göre değişiklik gösterir. Çocukların vücutlarının su oranı yüzde 75 iken erişkinlerde bu oran yüzde 50-60 aralığında değişmektedir” diye konuştu.
Diyetisyen Semiha Özge Öksüz de vücut suyunun yüzde 10’u yitirildiğinde insan yaşamının tehlikeye girdiğini söyledi.
Suyun insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öge olduğunu belirten Öksüz, “Günlük tükettiğimiz su miktarına dikkat etmemiz gerekmektedir. Diyetle alınan enerjinin her 1 kalorisi için 1 mililitre su alınması gerekmekte. Örnek verecek olursak, günlük bin 500 kalori alan bir bireyin 1,5 litre su tüketmesi gerekir. Yetişkin bireylerin ise günlük ortalama olarak en az 2 litre su tüketmesi gerekmektedir” diye konuştu.