Müge Anlı İle İlgili Skandal İddia: Bir Telefonla Cinayet Olayı İşlemekten Vazgeçti! İntihar Olayı Deyip Geçti!

Müge Anlı... Ekranların en sevilen ve en güvenilen sunucularından ve gazetecilerinden biri. Ancak dün gündeme bomba gibi düşen bir iddia ortalığı karıştırdı.

Müge Anlı İle İlgili Skandal İddia: Bir Telefonla Cinayet Olayı İşlemekten Vazgeçti! İntihar Olayı Deyip Geçti!

İşte Müge Anlı'nın Rixos otelde öldürüldüğünü düşünen bir baba(Murat Oğraş)'ın Müge Anlı'ya başvurup bir telefonla cinayeti işlemekten vazgeçmesinin detayları:

Öncelikle baba şu iddia da bulundu:

Oğlum RİXOS Otelde Öldürüldükten kısa bir süre sonra Müge Anlı ya müracaat ettik. savcılık evrakları ile birlikte gelin dediler gittik, Eşime ve bana mikrofon takıp Stüdyoya Oturttular Canlı yayına 10 dk. kala gelen telefon ile vazgeçtiler.

Çeşitli gazeteler hemen baba ile röportaj yaptılar.

İş insanı Fettah Tamince'ye ait Rixos otellerinin Antalya - Lara'daki şubesinde staj yaparken, otel tarafından lojman olarak tahsis edilen pansiyonun boş havuzunda ölü bulunan 16 yaşındaki Burak Oğraş'ın babası Murat Oğraş bazı iddialarda bulundu.

Baba Oğraş: Oğlum intihar etmedi, öldürüldü

Baba Oğraş, oğlunun intihar etmediğini, öldürüldüğünü söylerken iddiasını Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle rapor hazırlayan Ulusal Kriminal Büro'nun raporuna dayandırdı.

Ulusal Kriminal Büro'nun raporunda, "Burak ya tammüden veya taksir sonucu düşmeden darbelenmiş, ölmüştür. Burak intihar etmemiş, başkası tarafından bir şekilde aşağı düşürülmüştür. Famili Pansiyon adlı lojmanda kalanlardan bazı kimselerin bu olayla ilgili birinci dereceden mutlaka alakaları ya da bilgileri olmadır" denilmişti.

"Müge Anlı'nın programına çıkarılmadık"

16 yaşında hayatını yitiren Burak Oğraş'ın babası Murat Oğraş, olaydan yaklaşık 1 ay sonra Müge Anlı'nın ATV'deki programına başvurduklarını, başvurularının kabul edildiğini ancak programa çıkarılmadıklarını iddia etti.

"10 dakika kala iptal edildi, asistan 'Bakanlıktan aradılar' diyordu" 

Oğraş, "Eşimle birlikte Müge Anlı'nın programına çıkacaktık. Yakamıza mikrofon takıldı, stüdyoya girdik. Yayına 10 dakika kadar bir süre kala, programın bir sorumlusu gelerek bizi programa alamayacaklarını söyledi. Neden diye sorduğumuzda cevap verilmedi. Programın asistanıyla bize yayının yapılmayacağını söyleyen sorumlu aralarında tartışırken, asistan 'Bakanlıktan aradılar' diyordu. Bizi apar topar Esenler Otogarı'na bıraktılar. Otobüse bindik, Tekirdağ'daki evimize döndük" dedi.

"Programımızda sonucu kesin olaylara yer veriyoruz"

Independent Türkçe'nin ulaştığı programın bir yetkilisi ise, Oğraş ailesini hatırladığını ve o ailenin o dönem kendilerine başvuru yaptıklarını söyleyerek, "Bize yüzlerce başvuru yapılıyor. Yayına çıkarılmayan herkes bir şeyler söylüyor. Biz programımızda sonucu kesin olan olaylara yer veriyoruz. Soruşturması süren olaylarla ilgili yayın yapmıyoruz" diye konuştu.

Rabia Naz'ın babası da aynı iddiada bulunmuştu

Geçen yıl Giresun'un Eynesil ilçesinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan da benzer bir iddiada bulunmuştu.

Vatan, Müge Anlı'nın ekibinin olayla ilgili araştırma yapmak için geldiğini, çekimler yapıldığını ancak gelen bir telefon üzerine Müge Anlı'nın program ekibinin apar topar İstanbul'a döndüğünü ileri sürmüştü. 

Ailenin avukatı savcılığa tekrar başvurdu

Oğraş ailesinin avukatı Oktay Keskin, olayın yeniden gündeme gelmesinin ardından Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir dilekçe daha vererek, şüphelilerin cezalandırılması için dava açılmasını talep etti. 

Independent Türkçe'nin gündeme getirdiği 2011 yılında yaşanan olayla ilgili soruşturmada ise henüz bir aşama kaydedilemedi.

2014 yılında gözaltına alınıp serbest bırakılan 6 şüphelinin çelişkili ifadelerini dilekçesine taşıyan ailenin avukatı Oktay Keskin, olayın cinayet olduğuna ilişkin güçlü şüpheler olmasına rağmen güvenlik güçlerinin bir kısmı tarafından intihar olarak gösterilmeye çabalandığını belirtti.