Kaç saat değil hangi saat aralığında uyuduğunuz önemli
Bağışıklık sistemi için hangi saatlerde uyku düzeninin oluşturulması gerektiğine dair bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Asiye Nurten, “Kaç saat uyuduğunuzdan daha çok hangi saatler arasında uyuduğunuz daha da önemli. Gece yerine gündüz uyuduğunuz 7-8 saatin çok fayda sağladığını söyleyemeyiz” dedi.
Bağışıklık sistemi için hangi saatlerde uyku düzeninin oluşturulması gerektiğine dair bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Asiye Nurten, “Kaç saat uyuduğunuzdan daha çok hangi saatler arasında uyuduğunuz daha da önemli. Gece yerine gündüz uyuduğunuz 7-8 saatin çok fayda sağladığını söyleyemeyiz” dedi.
Uzmanlar özellikle bağışıklık sistemi için her gün 7-8 saat uyunması gerektiğinin yanı sıra bu uykunun hangi saat aralığında olması gerektiğine dair de uyarılarda bulunuyor. Sadece belli bir saat aralığındaki uykudan bağışıklık sistemi için maksimum verim alınabildiği ise bilimsel verilerle kanıtlanmış durumda. Bu anlamda gece saat 23.00’dan sonraki 7-8 saatlik uykunun metabolizma için en iyi saat dilimi olduğunu vurgulayan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yrd. Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Asiye Nurten iyi bir bağışık sistemi için düzenli uykunun şart olduğunu vurguladı.
“Uyku sırasında bağışıklık sistemi de kendini düzenliyor, yeniliyor ve daha fazla hücre üretiyor. Gün içerisinde aldığımız mikroplara, yabancı maddelere karşı savunma sistemimiz güçleniyor. Düzensiz bir uyku olduğunda da bağışıklık sistemimiz zayıflıyor ve hastalıklara açık bir hale geliyoruz” diyerek konunun önemine değinen Prof. Dr. Asiye Nurten açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Toplamda 8 saat değil kesintisiz 8 saat uyku olmalı”
“Uyku, bağışıklık sistemini düzenlediği gibi bağışıklık sistemi de uykunun düzenlenmesinde rol oynuyor. İyi bir bağışıklık sistemine sahip olabilmek için düzenli bir uykuya sahip olmamız gerekiyor. Düzenli bir uykudan kastımız ise her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmak. Gündüz 12.00’da yatıp akşam 20.00’da kalkmak olmaz. Uyku sadece bağışıklık sistemi ile değil endokrin sistemli hormonlarımızla da ilişki halinde. Vücudumuz gece uykuda olmalı ki diğer hormonlar da, endokrin sistemimiz de buna uyumlu olarak çalışsın. Gece 23.00 en ideal uyku saatidir. Bu saatten sonra uyuduğumuz 7-8 saatlik süre zarfında hem büyüme hormonlarımızın hem de diğer hormonlarımızın salgılanması için uyku, metabolizmamıza yardımcı oluyor. Yine aynı şekilde her gün aynı saatte yatıp aynı saatlerde kalkarak günlük bir uyku rutini oluşturmalıyız. Ayrıca uykuyu gün içerisine bölmememiz gerekiyor. 2 saat şimdi uyuyayım 2 saat de şurada uyuyayım 24 saat içerisinde 8 saati tamamlarım demekle de olmaz. İnsanlar bu 8 saati kesintisiz olarak uyumalı ki bağışıklık sistemimiz, hafızamız ve diğer endokrin sistemlerdeki düzenlemeler gerçekleşsin. Kişiden kişiye 8 saat mi yoksa 6 saat mi olduğu değişir. Fakat daha azı veya fazlası bağışıklık sistemimiz için ve vücudumuzun diğer işlevlerini yerine getirebilmesi için iyi değil” dedi.
Uyku düzensizliği nelere sebep oluyor
Uyku düzensizliği ile birlikte sağlığımızda oluşan olumsuz durumların yanı sıra stres hormonlarının da devreye girdiğini hatırlatan Prof. Dr. Nurten, “Uyku düzeni ile melatonin ve stres hormonlarının salgılanması da değişiyor. Uyku çok hassas ve nazik bir şey aslında. Gençler çok kolay uyuduklarından dolayı öyle algılamıyor olabilirler ama uyku düzeni bozulduğunda bunu daha çok anlayacaklardır. Vardiyalı çalışanlarda ve nöbet tutanlarda stres hormonları, vücudun kendini yenilemesi, hafıza bozuklukları, kalp damar hastalıkları, bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar, otoimmün dediğimiz hastalıklar, nörodejeneratif hastalıklar (beynin işlevlerini bozan hastalıklar) daha fazla gözüküyor” diyerek olası tehlikelerden bahsetti.
Uyku öncesi hazırlık gerekiyor
Düzenli uyku saatlerine uymakta zorluk yaşayanlar için de önerilerde bulunan Nurten, “Beynimizin uykuya veya uyanıklığa geçmek için bir dengesi var. O denge değişmeli ki uykuya veya uyanıklığa geçebilsin. Beyin uykuya geçmek için baskı altına girmeli. Gün ışığı, bilgisayar, telefon ve televizyon gibi uyaranları azaltmak, günlük kıyafetler çıkartıp gecelikler giymek uykuya geçmeden önce bir hazırlıktır” dedi.
Düzenli uyuyanları aşı daha çok koruyor
Çocukluktan itibaren kişileri birçok hastalıktan korumak amacıyla yapılan aşı çalışmalarında da düzenli uykunun önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Nurten sözlerini şu şekilde son verdi;
“İnsanlar ve hayvanlarda yapılan Hepatit B aşı çalışmalarında, düzensiz uyuyanlar ve düzenli uyuyanlara yapılan aşının vücuda verdiği tepki arasında fark olduğu ortaya konulmuştur. Aşı olup iyi bir uyku uyursanız aşının çok daha uzun ve güçlü bir koruyuculuğu oluyor. Düzensiz bir uykunuz var ise maalesef aşının koruyuculuğu çok daha kısa oluyor. 4 saatten az ve düzensiz uyutulduğu zaman kişilerin bağışıklık yanıtı çok daha kısa sürüyor. Böylelikle koruyuculuk çok daha önceden bitiyor ve vücudumuz çok daha az antikor üretiyor.”